İşte ıspanak olayı ortada. 
Pekçok kişi zehirlendi. 
Nedeni konusunda farklı iddialar var. 
Kimisi ıspanaklarda fazla ilaçtan zehirli madde oluştuğunu, kimisi aralarına yabani otlar karıştığı için zehirlenme meydana geldiğini söylüyor…
Öyle veya böyle:
Bu da gösterdi ki, yediğimiz içtiğimiz pek çok şeyin cebimizi yakmasının yanı sıra sağlığımıza dokunma risk oranı günden güne artıyor. 
Neden? 
Zarar eden, değerinde kazanamayan çiftçi, sanayici, üretici, hizmet sağlayıcı… Çareyi kaliteden kısmakta, hilede, hormonda, ilaçta arıyor; daha çok verimle ayakta kalabilmek için. 
Haliyle bu ürün de kişinin ihtiyacını görmenin yanı sıra bir takım zararlara neden olabiliyor. 
Düşünün: Halis bal sağlığımız için çok faydalı iken, hileli, fabrikada tümden şekerden üretilmiş bal öyle midir?
İyi ama talep var?
Nasıl olmasın?
Millet gerçeğe gücü yetmeyince, sahtesiyle idare etmek zorunda kalıyor.
Evini geçindirme derdindeki gariban bir adam yiyecek içeceği veya eşyayı zararlı maddeler içerip içermediğine bakarak mı, yoksa fiyatına bakarak mı seçiyor? 
Elbette fiyatına. 
Kanserojen madde içeriyormuş, kabı zehir saçıyormuş, içindeki katkı maddeler bilmem nelere neden oluyormuş… 
Ne önemi var?  
Karın doysun yeter! 
Ülkemizdeki üç büyük zincir marketin şube sayıları kısa sürede bu kadar nasıl çoğaldı sanıyorsunuz. 
Başkent’te bile bugün 5-10 bina başına bir zincir market düşüyordur herhalde.
Yoğurtsa yoğurt, peynirse peynir, deterjansa deterjan, bisküvi ise bisküvi, kola ise kola, meyve suyu ise meyve suyu… Hepsi var ve bilindik markalardan daha düşük fiyata. Peki bilindik markalara göre tadı tuzu, kalitesi, sağlık açısından hali ne durumda? 
Karıştırma orasını! 
Müşterisi var mı var, daha ne?.. 
Tabi bunları yazarken, sözkonusu marketleri karalamak değil maksadım. Bilindik bir ürünün benzerini, kendileri piyasa değerinin altında mal edip veya ettirip, ona göre de satıyorlar. Bazen de bilindik markaların bilindik ürünlerini kendileri için ürettiriyorlar; piyasa fiyatının altında satabilecekleri bir maliyetle. 
Geçen internette gördüm, bilindik bir marka bilindik bir ürününü zincir marketlerden biri için özel üretmiş. Ambalaj vs hepsi piyasadaki ile aynı, tek fark içindekiler bölümü, ayırt etmek ne mümkün? “Vay be bu ürün burda bu fiyata demek” diye düşünerek alıyorsunuz hemen. 
Yani şöyle: Marka aynı ürün aynı, ambalaj aynı ama içeriği, neden yapıldığı farklı. Sözkonusu bir meyve suyu ise eğer, genel piyasa için üretilende yüzde 30 meyve içeriyorsa, o zincir market için üretilende çok daha düşük oranda meyve içeriyor. 
Haliyle de daha ucuza mal etmek demek, “kalite ve kullanılan malzemede farklılık” demek. 
Vatandaş bunu bilerek alıyor, almak zorunda çünkü; yemeden içmeden, giymeden, özetle tüketmeden yaşayamaz.
***
Bu arada, ıspanaktan zehirlenenler kesin garibanlardır. 
Parası olan en pahalısını haliyle gerek lezzet gerekse sağlık yönünden en iyisini kolayca alabildiği için, ucuza mal edilme sarmalındaki ıspanağın yanından bile geçmemiştir eminim ki!
Neticede olan hep garibana oluyor değil mi?
***
Keşke diyorum; alıp yediklerimizin, içtiklerimizin, giydiklerimizin, kullandıklarımızın “minimum bir kalite seviyesi” olsa da, zamanla daha aşağılara düşmesek. Dip de bir seviyedir sonuçta. Dahasıyla karşılaşmayacağımızdan emin oluruz en azından.