Tutam Tutam Saçlar ve Uyuyan Güzel
Ellerimizde tutam tutam saçlar… kim verecek hesabını? Kim tarayacak onları? Kim toklar takacak şimdi? Ellerimizde tutam tutam saçlar… keserlerken çıkmayan sesinle ninniler söyle şimdi. Uyu uyuyan güzel, sen uyu akşama doğru, gündüzler kararana kadar uyu. Ama dikkat et uykunun yumuşacık elleri boğmasın senin de saçlarını. Ninnilerin çığlıklara dönüşmesin. Sen tokalar tak yine, çiçeklerle süsle tutamlarını. Oysa ellerimizde tutam tutam saçlar… yeryüzünü kara yağmurlar almış götürmüş. Sen usul usul tara saçlarını.
Hint kültüründe saçın enerjisi vardır. Mistik bir anlam yüklenmiştir şimdilerde ellerimize dökülen tutamlara. Manu Kanunları’na göre herhangi bir şekilde saçı tutmak kavgada bile yasaktır. Kötü niyetle bir kimseyi yakalayıp saçından sürüklemek onun namusuna leke sürmektir ve cezası iki elinin de kesilmesidir. Hinduizm’de saç, bağlanma şekillerine göre tanrıçaları temsil eder. Brahmanlar’a göre saç insanı dünyaya bağlayan enerji ipidir, onlar da dünyayla bağlarını tamamen kopardıklarını göstermek için saçlarını tıraş ederler. Ya uyuyan güzel, güzelce süsle saçlarını! Tanrıçalar bile kıskansın senin tutamlarını…
O sırada Avrupa’da güçtür incecik teller. Viking erkeklerinin en büyük güç gösterisi, rüzgarda dalgalanan sarı, kızıl, kahve saçlar… Viking kadınlarının onları yücelten çeşit çeşit aksesuarları… uyuyan güzelin tokalarına benzemiyorlar orası kesin. Kaslı kollardan bile önce gelirdi tutamlar. Erkek-kadın ayrımı olmayan bir toplumda, bazen kadının erekten güçlü olma sebebiydi.
Antik Yunan’da tabii ki özgürlüktür saçlar! Filozoflar saçlarını uzatarak özgür düşüncelerini bir bayrak gibi dalgalandırmışlardır. Mitolojide ise itibarı temsil eder. Zeus’un upuzun beyaz saçlı tasvirlerini görmeniz tesadüf değildir. Yeryüzündeki en güzel kadın, Truva savaşının sebebi Helen’in turuncu saçları ayaklarına uzanır. Uyuyan güzelin saçlarına da beyaz güvercinler konuyor mudur acaba, öpüyorlar mıdır uyanması için? Sanmam dostlarım… sanmam ki uyansın, o özgürlük ne demek bilir mi ki? Onun ellerinde tutam tutam saçlar var mıdır ki?
Türk kültüründe ise saç her şeydir. Saçın uzunluğu savaşçı kimliklerini sergiler dışarıya. Şamanizm’de saç bir at, bir ok kadar değerlidir çünkü kadının gücünü temsil eder. Türkler kadının var olan en güçlü varlıklardan olduğuna inanmıştır. Kadınların bu gücü ise saçlarından gelmektedir.
Şamanlar bu yüzden saçlarını uzatmıştır. Onlara göre saç büyülü bir güce sahiptir. Ruhu kuşa benzettikleri için saçlarına kuş tüyleri takarlar. Bu sayede saçlarının uzunluğu onları ruhani açıdan güçlü kılar. Şimdi kim bilir kaç ruh okşuyordur uyuyan güzelin saçlarını. Hissediyor mudur dostlarım? Tutam tutam saçlar dökülüyor mudur o acıyan ruhlardan güzel çehresine? Sanmam dostlarım… sanmam, kuşlar karanlık ruhlara konar mı ki? Ya onun hissettiği halde açmaması gözlerini, kuşların canını yakmaz mı ki?
Kızılderili kültüründe saçlar ruha giden yol değil, ruhun kendisidir. Bir Kızılderili'nin saçını kesmek onun onurunu kırmakla aynı şeydir. Ayrıca sevdiği birinin ölümü üzerine saçlarını kesenlerin yasta olduğunun belirtisidir bu. Sadece kendilerinden birinin acısı üzerine vaz geçerler saçlarından. Asimilasyon süresinde yüzbinlerce Kızılderili'nin zorla kesilmiştir saçları, yok edilmiştir ruhları. Uyuyan güzele ne ki? Şimdi de var ellerimizde tutam tutam saçlar! Ama uyuyan güzele ne ki? Uyanır mı artık bu acıya, bu bağırışlara, bu kanayan iğrençlikler çukuruna uyanır mı dostlarım? Sanmam… sanmam ki uyansın, o onur ne demek bilir mi ki? Onun ellerinde tutam tutam saçlar var mıdır ki?
Ellerimizde tutam tutam saçlar… kim verecek hesabını? Kim tarayacak onları? Kim toklar takacak şimdi? Ellerimizde tutam tutam saçlar… keserlerken çıkmayan sesinle ninniler söyledin mi? Uyudun mu rahat rahat pamuklarla dolanmış yatağında? Ellerimizde tutam tutam saçlar, umarım kimse senin de saçlarını kesmez uyuyan güzel. En kötüsü de ne biliyor musun? Özgürlük için, özgürlük için kendi saçını kendi kesmek zorunda kalmak…
Oysa yaşam üç kelimeyle tükenmişti dostlarım…
Kadın …
Yaşam …
Özgürlük …
Ve bitti. Kadın öldü. Çocuk ağladı. Yeryüzünü kara yağmurlar aldı götürdü.