Türklük Şuuru
Yüce dinimiz İslamiyet’te hadislerle ve ayetlerle sabit olduğu üzere üstünlük ancak takvadadır. Siyahın beyaza, beyazın siyaha herhangi bir üstünlüğü yoktur. Ancak Türk olmak ve Türklük şuurunun biyolojik ırkla herhangi bir alakası yoktur.
Türklük kafatasıyla değil şuurla ölçülür ve biyolojinin değil sosyolojinin konusudur. Batı’nın dayatmalarına karşı dik durmak, kültürel ve manevi değerlerini yaşatmak, dosdoğru özü sözü bir adam olmak Türklüktür. Mazlumun derdiyle dertlenmek, mazluma Yunus, zalime yavuz olmak Türklüktür.
''Ben bir seyyidim. Yani bu demektir ki Türk değilim. Ama yeryüzünde bütün Türkler silinse üç Türk kalsa biri ben olurdum. İki Türk kalsa gene biri ben olurdum. Son Türk kalsa da o gene ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı.”
Seyyid Abdulhakim Arvasi
Yüzyıllardır bir arada yaşayan, aynı kültürle yoğrulmuş, beraber gülmüş beraber ağlamış Türk milletinin evlatlarını kuru kan davasıyla birbirinden ayırmak isteyenler her zaman olmuştur. Etnik milliyetçilik, ülkemizin bazı bölgelerini ayrıştırmaya çalışmak Türk milletini bölmek isteyenlerin en çok kullandığı enstürmanlardır. Dün bu enstürmanlarla PKK’yı kurdurarak Türk milletinin çocuklarını katledenler dün dağda yaptıklarını bugün akademilerde şehrin ortasında yapmaya çalışıyor.
Türk milleti uyanık olmalı ve bunlara fırsat vermemeli. Türklük bazı dar kafaların anlayamayacağı kadar büyük ve kutsal bir kavramdır. Türk’ü Türklükten uzaklaştırmaya çalışan Batı emperyalizminin çocukları dün olduğu gibi bugün de başaramayacaklar.
“Ben Afrika’nın ortasında doğmuş bir zenci olsaydım ve bu şuur yine bende olsaydı tereddütsüz Türk milliyetçisi olurdum. Çünkü ben Amentü’ye iman ettiğim gibi iman ediyorum ki, Türk milletinin de İslâm âleminin de mazlum milletlerin de kurtuluşu Türk milliyetçilerindedir.”
Seyyid Ahmet Arvasi