Beyin göçü, yetiştirilmesi için büyük kaynak gerektiren veya yetiştiği halde ilgisizlik ve olanaksızlık nedeniyle bilim insanı, hekim, mühendis gibi vasıflı insan gücünün daha gelişmiş bir ülkeye göç etmesi. İyi eğitimli, üreten, düşünen, nitelikli çalışanların araştırma veya çalışma hedefiyle yurt dışına gitmesi durumudur.

Beyin göçünden bahsedilebilmesi için terk edilen ülke ile göç edilen ülke arasında gelişmişlik ve olanaklar açısından az da olsa bir fark bulunmalıdır. Beyin göçü temelde gelişmiş ülkelere yönelik bir kaynak aktarımı olarak değerlendirilir. Tarihte de pek çok örnekte görüldüğü üzere geri kalmış ülkelerden gelişmiş olan ülkelere doğru bir beyin göçü söz konusudur. Kendi ülkelerinde imkansızlıktan ötürü imkan olanakları düzgün olan ülkelere hızla göç edilmiştir. Türkiye'de bu konuda oldukça göç vermiştir. Eskiye nazaran şimdi oran azalmış olsa da halen göç edildiğine kulak şahitliği oluyoruz. Ama eskiye oranla dışarıdan da ülkemize eğitim için pek çok insan gelmekte. Artık her üniversitede yabancı kökenli öğrenci görmek doğal olmaktadır. Bakacak olursak yabancı kökenli öğrenci grubuna tıp, mühendislik, avukat gibi eğitim açısından önemli meslek gruplarında eğitim almaktadırlar. Bu göç tabiri sadece beyin olarak yapılmamakta. İş alanında da pek çok göç tarihte yerini almıştır. Türk işçiler Almanya ya çalışmak için gitmiş ve iş göçünde yol kat etmişlerdir. Sadece Almanya ile kalmayıp zamanla pek çok ülkeye yayılım göstermiştir.

Rusya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, İran, Irak, Suriye gibi yakın ülkelere de iş göçü yapılmış ve yapılmaktadır. 
Mavi Kart uygulamasıyla Türkiye'den Almanya'ya gelen Türklerin sayısında son yıllarda önemli artış kaydedildi. Almanya'dan Mavi Kart alan yüksek nitelikli iş gücünün yüzde 30,1'ini Hintliler oluştururken Türkler yüzde 7,5'lik oranla ikinci sırada yer aldı. Almanya'dan Mavi Kart alan Türklerin sayısı 2016'da 439 iken iki kattan fazla artışla 2019'da 990'a yükseldi.

Türkiye'den iltica başvurularında da artış eğilimi sürüyor. Rapora göre Almanya'ya ilticalarda Suriye ve Irak'ın ardından Türkiye üçüncü sırada yer aldı. Ancak Suriye ve Irak'tan iltica başvuru sayısı son yıllarda azalırken Türkiye'den başvurulardaki artış sürdü.  Türkiye'den iltica başvurusunda bulunanların sayısı 2018'e göre yüzde 6,1'lik artışla 10 bin 784 kişi oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre 2019 yılında 330 bin 289 kişi Türkiye’den yurt dışına göç etti, yurt dışından Türkiye’ye gelenlerin sayısıysa 677 bin 42 oldu. Türkiye'nin en çok göç verdiği yaş grubu 25-29 yaş arası olarak kayıtlara geçti. Bunun nedeni beyin göçü desek yeri var. Eğitim yaşı olan bu yaşlarda göçün fazla olmasının nedeni tamamen beyin göçüdür. 

2019’da Türkiye’den yurt dışına göç eden 330 bin 289 kişinin 84 bin 863’ü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıydı.
TUİK verilerine göre, Türkiye’den göç eden Türk vatandaşlarının sayısı 2019’da bir önceki yıla kıyasla azaldı. 2018’de yurt dışına göç eden Türk vatandaşlarının sayısı 136 bin 740 olarak kaydedilmişti. Zaman geçtikçe ülke olarak imkan olanaklarımızın iyileşmesi göçün sayısında azalışla sebep olmuştur. Ama işçi göçleri hala devam etmekte. Tabi tüm Dünya'yı etkisi altına alan Koronavirüs ne işçi göçünü, nede beyin göçünü artırdı. Giriş çıkışlar yasaklanınca göçlerde haliyle etkilendi.