İsmet TAŞ

İsmet TAŞ

Türk Siyasetinin Çıkmazı!

Türk Siyasetinin Çıkmazı!

Çok değil daha bir kaç ay evvel Meclis'te referandum görüşmeleri yapılırken demiştim ki özetle, "Türk Halkı, çayını kahvesini eline almış koltuğuna oturmuş Meclis'te trajikomik kavgaları izliyor" ve ilave etmiştim, "Türk Halkı, Meclis'in çok önünde" diye.
Referandum sonuçlarına baktığımızda bu tespitimizin ne  kadar yerinde olduğu görülecektir. 
Halk, % 51,4 Evet demiş,  ama çok ciddi mesajlarda vermiştir.Biz EVET i ile, HAYIR ı ile, nasıl, ne kadar mesaj aldık bu tartışılır? Bu "DERS" i , her iki tarafta çok iyi okumalıdırlar. Özellikle yaklaşan 2019 seçimleri için. Bu arada Ülkemizin en önemli kurumlarından biri olan YSK yı eleştirmek yerine alıp yerden yere vurmak, küfürlerle, hakaretlerle saldırılmasını asla tasvip etmiyoruz. Şiddetle kınıyoruz.Unutulmasın ki orada her partinin temsilcisi var. Alınan kararlar oy çokluğu ile değil oy birliği ile alınmıştır.  
Bu ülke insanı yıllardır, İktidarı ve muhalefeti ile, ülke meseleleri söz konusu olduğunda, tek yumruk, tek yürek görmeye hasret. Bunu dün de göremedik, bu günde göremiyoruz.  Oysa ki, bir ülkenin, gelişimi, istikrarı, hızla gelişen teknoloji yakalaması, çağdaş, modern bir toplum olmak için bunun mutlak şart olduğu bir gerçektir. 
Bütün siyasilerimiz bunu çok iyi bildikleri halde,  hala siyasi bir kör dövüşün içinde dirler. Sebepleri ve sonuçları itibariyle bu durum son derece ciddi, "Siyasi Soslojik" araştırma konusudur.  Bir siyasetçi nasıl olurda, kendi egosunu, ihtiraslarını, çıkar ve menfaatlerini, toplumun çıkar ve menfaatlerinden üstün görür? Edilen yeminler, verilen sözler,  halka karşı duyulan sorumluluklar nerede?  Seçildiği seçmen kitlesinin karşısına nasıl çıkıyorlar? Hangi argümanları kullanıyorlar? Böyle bir kişilik sapmasının gerçek nedeni nedir?  Bu sorular cevaplanmalı.  Çözüm yolları ortaya konulmalı, ciddi tedbirler  alınmalı. Aksi halde Türk Siyasetinin açmazı sonsuza kadar devam edecektir. 
Bilinmelidir ki, Türk Halkı, günlük siyasi kısır çekişmeleri değil, istikrarlı , tutarlı, gerektiği yerde gereğini yapan, ülke meseleleri söz konusu olduğunda kenetlenen, ülkenin imarı ve gelişimi konusunda ciddi projeler üreten, üretilen projeleri ciddi  bir şekilde destekleyen, halkın istek ve arzularını dikkate alan, dışarıdan gelen hür türlü saldırıyı hep birlikte göğüsleyen ciddi siyasi bir anlayış beklemektedir. Bu beklentilerine cevap bulamadığı sürece de, demokratik yollardan gereğini yapacaktır. Yapmıştır da. % 51.4 hiç kimseyi ne sevindirsin ne de üzsün, ama düşündürsün.
Türk Halkı diyor ki, ben bana ne zaman görev düşerse yaptım. Çanakkale de, Kurtuluş Savaşında, 15 Temmuzda. Ve her seçimde sandığa gittim irademi beyan ettim. Peki siz görevlerinizi, üzerinize düşeni yapıyormusunuz? 
Bunun anlamak için çok fazla geriye gitmeye gerek yok veya geçmişte olan saçma -sapan, abuk-sabuk şeyleri de söylemeye gerek yok. Yeni, sıcağı sıcağına olan olaylar bize her şeyi anlatıyor. 
Hepinizin bildiği gibi Türkiye'nin ilk uçak gemisi TCG Anadolu Projesi için İspanya Deniz Kuvvetleri ile işbirliğine ilişkin mutabakat muhtırası, Meclis  Dışişleri Komisyonunda kabul edildi.  Ve bir  siyasetçimiz ; (Partisi önemli değil, çünkü meselemiz parti meselesi değil) “Uçak gemileri denizaşırı operasyonlarda kullanılır. Türkiye neden uçak gemisine ihtiyaç duyuyor? Denizaşırı operasyonlara girişme niyeti mi var?” " Hadi  buyurun ! Bölgesel güç, hele hele küresel güç sakın olmayalım!
Nükleer enerjiye geçit yok? Füze yapımına, savaş teknolojisine hayır! Savaşa mı gidiyoruz!? HES lere izin vermiyoruz! Havaalanına, üçüncü köprüye hayır,  diyen bir siyasi anlayışı, çıkmazda değil de nedir?   Bütün bunların önemini sokaktaki çocuğa sorsanız oturur size bir saat bunun ne demek olduğunu anlatır. Peki ya siyasilerimiz ? Gülermisin? Ağlarmısın?
Peki bizim bir kısım siyasilerimiz bilmiyorlar mı çocuğun bildiğini? Elbette çok iyi biliyorlar. Ama maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olursa, neye karşı çıktığımızın ne önemi var. Karşı çıkmak için karşı çıkar, milletin saçını başını yoldururuz! Sadece siyasi konular damı Türk Siyaseti çıkmazda? Değil tabi ki.
Hafta sonu İç Anadolu Birliği olarak tam bir açık hava müzesi olan Niğde'deydik. Elbette bir çoğumuz bu ilimize defaten gidip gelmiştir. Ancak gezilmesi, görülmesi gereken yerlere gittiğinizde , kelimenin tam anlamıyla  büyük bir şok yaşıyorsunuz.  Bakımsızlık, yanlış kullanım, gerçek değerinin bilinmemesi, milyonlarca lira getireceği bilindiği halde turizme açılamaması!
Gezdiğimiz ve gördüğümüz yerleri anlatmak saatler alır. Sadece beni hayal kırıklığına uğratan  iki önemli  tarihi eserden örnek vermek istiyorum.  Öküz Mehmet Paşa Külliyesi Kervan Sarayı,(Konaklama maksadı ile yapılmış muhteşem bir eser, gidin bakın ne halde,  hangi maksatla kullanılıyor?) Antik Roma Olimpik Yüzme Havuzu.(Bu günkü ölçülere göre yapılmış harika bir  yüzme havuzu hali yürekler acısı)  Birisi Türk diğeri dünya tarihinin en önemli tarihi eserlerinden ikisi.  Ben burada nasıl olduklarını,  ne durumda olduklarını anlatmıyorum.  İnsanlığın en büyük şaheserinden olan bu tarihi eserleri bu halde bırakanlara yazıklar olsun diyorum.
Elbette eminim sadece bu eserler değil ülkemizde  bakımsız, maksadının dışında kullanılan, ilgi bekleyen, değerlendirilmeyen binlerce tarihi eser var.
Siyasilerimiz,  kısır ,  maksadını aşan, ne anlama geldiğini kendilerinin  bile bilmediği söylemlerini bırakmalıdırlar.  Halkın içinde yaşamalı, halkın ne istediğine, nelere önem verdiğine kulak vermelidirler.  Gidin tanıyın seçim bölgenizi, oralarda ne var-ne yok?  Turizme, "Bacasız Sanayi" diyiyoruz ya ! Hiç bir ülkede olmayan elimizdeki imkanları değerlendirin. Unutmayın bu ülke medeniyetlerin beşiğidir  ve tarihi on iki bin yıl evvelinden başlar. ,
KENDİ ÜLKEMİZİ, İNSANIMIZI, TOPRAKLARIMIZI TANIMADIĞIMIZ MÜDDETÇE, MİLLİ MESELELERİMİZ KARŞISINDA TEK YÜREK OLMADIĞIMIZ , YAPILAN DOĞRULARI SIRF ELEŞTİRMEK İÇİN ELEŞTİRDİĞİMİZ, YAPILAN YANLIŞLARI DÜŞMANLIK, KİN , ÖFKE, SALDIRI ANLAYIŞINDAN VAZGEÇMEDİĞİMİZ  SÜRECE, TÜRK SİYASETİNİN ÇIKMAZDAN ÇIKMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR.  

    


 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR