Türk Devletsiz Olmaz
Anadolu topraklarında hüküm süren Anadolu Selçuklu Devlet’i, Anadolu’nun Moğollar tarafından işgal edilmesiyle yıkılma sürecine girmiş, devleti Moğolların atadığı gölge sultanlar yönetmeye başlamıştı. Bu sırada bölgede bulunan Türk beyleri de Moğolların etkisi altında bulunuyordu.
Toprakların uç sınırında bulunan Osmanlı Beyliği Bizans ile sınır durumundaydı. Bu beyliğin bir avantajıydı. Çünkü çevresinde bulunan Türk Beylerle savaşıp topraklarını genişletmektense, Hristiyan Bizans’a karşı sefer yapmak, İslamı yaymak daha istenilen bir durum olmuştur. Nitekim Osmanlı Beyliği bu avantajını kullanacak, Bizans’a karşı yaptığı akınlarla Selçuklulardan kalan mirası devralacaktı.
Nitekim Türk Devletleri, hiçbir zaman bir devletin boyundurluğu altına girmemiş, kurdukları devlet yıkıldıktan sonra onun devamı olarak yeni güçlü bir devlet kurarak hayatlarına devam etmiştir. Asya Hun Devleti’nden Göktürk Devleti’ne Karahanlı Devleti’nden Büyük Selçuklu Devleti’ne kadar bu süreç işlemiştir. Büyük Selçuklu Devleti’nin atası Dukak Bey mensubu olduğu obadan küçük bir grupla ayrılmış, torunları koca bir devlet olmuştur.
Devlet kurmak bir Türk geleneğidir. Tarihte kurulmuş tüm Türk Devletleri bizimdir. Atalarımızın emanetine sahip çıkmak her Türk gencinin vazifesidir. Kimileri İslamiyetten önce ki Türk Devletlerini yok saymakta, kimileri Osmanlı’yı yok saymakta, kimileri de Cumhuriyete karşı bir duruş sergilemektedir. Devlet kurmak zor olduğu kadar o devleti de ayakta tutmak üstün gayret gerektirmektedir. Bu sebepten devleti yöneten atalarımızın hepsi bilgili, zeki, ve çalışkan insanlardır. Türk Milleti başka milletlerin boyunduruğuna girmesin diye ellerinden geleni yapmışlardır.
Artık Türk Milleti olarak, Asya Hun Devleti’nden Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar olan devletlerimizi ve liderlerini benimsememiz gerekmektedir. Mete Han’da bizimdir, Timur’da bizimdir, Abdülhamid’de bizimdir, Mustafa Kemal’de bizimdir. Tarihimizle barışık olmadan geleceğimizi kuramayız. Avrupalı, soykırım yapmış liderini bile savunur, korurken bizim tarihi şanlı zaferlerle dolu aralarımızı yermemizin bir manası yoktur.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamıdır, vârisidir. Bunu inkar etmek, Türk düşmanlığı yapanlara hizmet etmektir, onların hedefine ulaşmasını sağlamaktır. Nitekim Osmanlı Devleti’nin kalan borçlarının büyük bir kısmını Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ödemiştir. Misak-ı Milli kararları Meclis-i Mebusan’da alınmıştır. Cumhuriyet’i inşa eden kadro Abdülhamid döneminde eğitim almıştır. Osmanlı’dan bağımsız bir Cumhuriyet düşünülemez.