Huzur, insanların ve insanlığın en doğal hakkıdır. Huzur tıpkı hürriyet gibi güvenlik gibi önemli bir ihtiyaçtır ve huzurun eksikliği toplumların sonunu getirecek kadar ciddi bir sorundur. Bir milletin varlığını sürdürmesi her türlü farklılığa rağmen birliğini sürdürmesine, birliği ise insanların huzuruna bağlıdır. Millet olmanın, millet bilincine sahip olmanın, milli bilinci koruyarak millet olarak kalabilmenin temelinde olan ana etmen ferdi ve toplumsal huzurun sağlanmasıdır.

Komşu ülkelerde ve coğrafyalardaki kanlı savaşlar, istikrarsız siyasi rejimler, cehaletin ve yoksulluğun pençesinde yaşam mücadelesi vermeye çalışan kaderine terk edilmiş insan yığınları ve bütün bunların bir sonucu olarak huzursuzluk… Dört tarafı kan, gözyaşı ve savaşla çevrili bu coğrafyada her şeye rağmen birliğinden ve birlikte yaşama azminden vazgeçmeyen, her fırsatta başına örülmeye çalışan elleri kırmış Türk milletinin huzuru herkesten çok hak ettiğini düşünüyorum.

Türk milletini kargaşaya, kaosa sürüklemek isteyenler yıllardır huzurumuzu hedef alıyor. Dün mezhep, etnik köken gibi farklılıkları kaşıyarak kardeş kanı akıtmak isteyenler bugün de yaklaşan seçimler öncesinde huzurumuzu kaçırmak istiyorlar. pkk elebaşı Duran Kalkan’ın savaşı metropollere taşıma tehdidi, ordumuza atılan iftiralar, üniversitelerde artan saldırılar, yalan haber bombardımanları, rotası meşru çizgiden çıkarılmak istenen kitleler ve onlarca provakasyonun tek bir cevabı var: Türk milletini sonsuz ve sonuçsuz bir kaosa sürükleme planı.

İstiklal Caddesi’ndeki saldırı da damardan kan çeker gibi Türk milletinin ruhundan da yüzlerce yıldır bu topraklarda ilmek ilmek dokuduğu, uğruna kanlar akıttığı huzur iklimini çekip almak isteyenlerin planlarının bir parçasıdır. Ciğerlerimizi yakan bu alçak saldırıda mezun olduğum lisenin öğrencisi 15 yaşındaki Yağmur Uçar ve 9 yaşındaki Ecrin Seyhan başta olmak üzere şehit olan vatandaşlarımıza rahmet diliyorum. Kim ne yaparsa yapsın Türk milleti bir ve hür geleceğe adımlar atacak, kahpe planları bozacaktır.