Hüseyin Taklacı

Hüseyin Taklacı

TİLKİ KUYRUĞU

TİLKİ KUYRUĞU

 

 

Bir Yahudi'nin kısa zamanda zengin oluşunu görüp, ona özenen 
Müslüman bir  vatandaş, Yahudi'ye gidip, onun gibi kısa zamanda zengin olmak istediğini, bunun için ne yapması lazım geldiği hususunda akıl danışır.
Yahudi de ona; "neyin var, neyin yok?" diye sorar. O da anlatır.

Tamam, sen bunların hepsini sat, paraya tebdil et(paraya çevir), gel yanıma, ondan sonra ben sana akıl vereceğim"'der.
Onun söylediklerine inanan 
Müslüman vatandaş da nesi varsa satıp paraya çevirir ve Yahudi'nin yanına gelir.
Yahudi ona der ki; 
"Ben araştırma yaptım, İstanbul’da tilkikuyruğu çok iyi para ediyormuş, sen bu paranın tamamıyla tilkikuyruğu al, paketle, İstanbul'a götür, orda pazarda satar zengin olursun".
Vatandaş, tilkikuyruğu satın alır, ambalajlar, paketler, İstanbul'a götürür. 
Orada bir hana yerleşir. 
Tilkikuyruklarını pazarda satılığa çıkarır. Günlerce bekler, alıcı bulamaz; 
Yol masrafı için ayırdığı para da tükenmeye başlar. Üzüntüye dalar. 
Onun üzüntüsünün farkına varan han sahibi, bunun nedenini sorar. 
O da, olup bitenleri han sahibine anlatır, perişan duruma düştüğünden bahseder.
Bunun üzerine han sahibi o kişiye; 
"Sultan Abdülhamit Han, haftanın Perşembe günleri, yanında mabeyn kâtipleri ile çarşıya çıkıp, vatandaşların müşkülat ve dertleriyle ilgilendiğini, derdini mâbeyn kâtiplerine anlatmasını ve bunlar aracılığı ile padişaha durumunun anlatılmasının mümkün olacağını ve padişahın da buna bir çare bulacağını söyler. 
O da anlatılan şekilde hareket eder. 
Katipler durumu sultana arz ederler.
Sultan da; "bu vatandaş saraya gelsin bizzat benimle görüşsün’’ diyerek mülakat için randevu verir. 
Randevu zamanı gelince mülakat için huzura kabul edilir. Sultan Abdülhamit Han ona meseleyi sorar. 
Oda olup bitenleri anlatır. 
 Bunun üzerine Sultan Abdülhamit Han  ‘’tamam, şimdi sen bu tilkikuyruğunu iki gün sonra Mısır çarşısının önünde pazara çıkarırsın, tanesini iki altından aşağıya satmayacaksın.
Üç, beş kaça satarsan sat, fakat tanesini iki altından aşağıya satmayacaksın, tamamını  sattıktan sonra tekrar bana gelip bilgi verirsin" diyerek huzurundan ayrılmasına izin verir.
Sultan Abdülhamit Han, daha sonra nazırlar, vekiller heyetini toplar.
"Bundan böyle huzuru şahaneye kabul edilecek Yahudi vatandaşlar yakalarına tilkikuyruğu takacaklardır" diye bir karar aldırır.
Vatandaş, tilkikuyruğunu pazara çıkarır ve kısa zamanda hepsi satılır.
Bilahare tekrar huzuru şahaneye kabul edildiğinde, 
Sultan Abdülhamit Han hazretleri kendisine; "Evlâdım sen hiç okumuyor musun? . Cenabı-ı Hak Kuran-ı Kerim "de 
Yahudi ve "Nasârâları dost ittihaz edinmeyin, buyurmuyor mu? 
Hadi şimdi sen bu paranla malına mülküne sahip ol ve işine bak" der.

Bil ahire Sultan Abdülhamit Han, tekrar nazırlar ve vekiller heyetini toplar,
"tilki kuyruğu kararı yürürlükten kaldırılmıştır" diye ikinci bir kararla önceki kararı yürürlükten kaldırtır.
!!!!!!!Ecdat Şahane işler yapmış ne kadar övünsek az

                                                                 HÜSEYİN TAKLACI

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR