Daha neyi bekliyoruz?
Geçtiğimiz günlerde birçok ülke TikTok uygulamasına ceza keserken birçok ülke de öncelikle kamuda olmak üzere uygulamayı kısıtlamaya ve yasaklamaya başladı. Bunun altında yatan ana sebep veri güvenliği olsa da aslında uygulamaya getirilen yasakların birçok amacı var.
Gizlilik ve güvenlik endişeleri yüzünden Hindistan 2020 yılında TikTok’u yasaklamıştı. Bunun üzerine uygulamaya olan güven azalmaya ve birçok ülkeden kısıtlamalar gelmeye başlamıştı. Son günlerde tekrar gündeme gelen TikTok, Kanada’da devlet tarafından verilen telefonlarda yasaklandı. Mart ayında İskoçya ve İngiltere parlamentosuna ait tüm elektrik cihazlarda TikTok uygulamasının yasaklanacağı bildirildi. Avrupa Birliği Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu çalışanlarına da yasak getirilirken, Amerika Birleşik Devletleri de birçok bakanlıkta dâhil olmak üzere devlet kurumlarında TikTok’u yasakladı.
Birkaç gün önce ise İngiltere’de TikTok’un 13 yaş altı 1,4 milyon çocuğa ait kişisel verileri kötüye kullandığı tespit edildi. Bunun üzerine İngiltere Bilgi Komisyonu Ofisi çocukların verilerini kötüye kullanmak da dahil olmak üzere birçok nedenden TikTok’a 12,7 milyon sterlin ceza verdi. Peki bu yasakların sebepleri ne?
Yasaklamaların aslında ana sebebi TikTok’un sahibi Çinli şirketin Çin Hükümeti ile veri paylaşımında bulunması. Yani ülkemizde de yoğun kullanıma sahip olan uygulamaya verdiğiniz bütün veriler ki bunların çoğu kişisel veriler, doğrudan Çin Hükümeti ile paylaşılıyor. Bir diğer neden ise bu uygulamayı kullananlar arasında çocukların da bulunması. Bu da şu demek TikTok hem çocukların mahremiyetini ihlal ediliyor hem de çocuk ve gençlerin zararlı, kötü içeriklere maruz kalmasını sağlıyor.
Uygulamanın en zararlı tarafı ise insanları bağımlı hale getirmesi. TikTok’un yapay zekâsı kullanıcıların neyi sevdiğini öğrenerek ona göre karşısına video çıkarıyor. Uygulamanın bu yönü özellikle genç ve çocukların zihnini devamlı kirleterek olumsuz etkilenmelerine sebep oluyor. Ayrıca birçok ülke uygulamanın bir propaganda aracına dönüşebileceğini söylüyor. Çünkü TikTok uygulamasında ‘akım’ adı altında milyonlarca insana aynı video yaptırılabiliyor. Bu da demek oluyor ki uygulama üzerinden büyük kitleleri yönlendirmek ve propaganda yapmak mümkün.
Bu yasaklara ülkemiz de dahil olmalı. Daha neyi bekliyoruz? Çünkü bütün bu yasakların altında yatan sebeplerin haricinde TikTok ülkemizde sosyolojik yapıya da zarar veriyor. Her gün ya bir genç ‘TikTok çekmek’ uğruna kendine zarar veriyor, ya da kendini rezil ediyor. Özellikle gençlerin ‘akım’ adı altında videolarda gösterdikleri hal ve hareketleri acınası durumda. Bu durum gittikçe de yayılıyor. Hatta sadece yaşı küçükler de değil koca koca insanların TikTok’taki halleri hem beni üzüyor hem de utandırıyor. Bu uygulama yüzünden onlarca değer hafızalardan silinirken, ülkemizin geleceği gençlerin zihinleri de kirleniyor.