Yıllarca ülkemizin etrafında bulunan ülkelerde petrol, doğalgaz gibi yeraltı zenginlikler çıkarılırken, bir kısım çevreler emperyalist ülkeler çıkarttırmıyor diyorlardı. Hatta Türkiye’yi bölüp kendilerinin güdümünde bir devlet kurduracaklar diyorlardı. Amerika, Avrupa ülkelerinin bizi sömürdüklerini, yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizi seviyorlar diyorlardı. Kültürel, ekonomik her türlü emperyalist sömürüler devam ederken, yeter artık bu topraklar atalarımın, şehitlerimin emaneti çekilin sizin atalarını dize getirmiş büyük bir medeniyetin ve kültürün mirasçılarıyız diyeceklerine, Avrupalılaşacağız, medeni dünyaya uyacağız, modern olacağız diye bize ait tarihi, kültürel,  manevi ahlakı ne varsa bize ait olana karşı koymayı, inkar etmeye, kendimizin dışında hangi kök ve değer olursa başta Avrupalılaşacağız diye inkar, yok olma, red furyası. Emperyalistlerin bizi sömürmesini kolaylaştırıyordu. 

Yıllar sonra buralarda ne doğalgaz, ne petrol vs. yok diyerek şartlar oluştuğunda çıkartacaklardı. 
Rüyalar gerçek oldu. Karadeniz’den doğalgaz çıkartacağız. Halkımız bayram etti. Bizi seven dost ülkeler başarı mesajları gönderdi.

Bize ait her şeyi inkar eden, kendine güveni bitmiş kesimler biz hiçbir şey yapamayız, bulamayız diye bunun halka bir faydası olmaz, yine sömüren ülkeler çıkarır diye incelemeden, araştırmadan karşı çıktılar. Halklayız diyorlar ama halkına güvensizlik devam ediyordu. Milletin efendisi köylüler diyorlar ama her fırsatta dışlıyor, neden köyden geldiniz der gibi davranıyorlardı. 

Bütün fabrikalar, kurumlar, İstanbul, Ankara, İzmir gibi birkaç şehirde toplanınca köyler devre dışı kaldı. Hatta evlenecek kızlar bile şehre giderse evleniriz diyorlardı. 
Bir iki köyün yakınına kurulacak üniversiteler, fabrikalar, devlet kurumları o bölgeyi ayağa kaldırırken bunalan nüfusu kaldıramayan şehirler de nefes alacaklardır. 

Gıdanın önü, altyapısı, toprak belki yakın zamanda ihtiyaçları birinci sırasını gıda alacaktır.
Toprağı olanlar gelecekte en iyi karar alanlar olacaklardır. Topraklarını kimse satmasın.
Nüfus artarken, tarım yapılamayan araziler imara açılacağına tarım alanlarının imara açılmasıyla imar birinci sırayı aldığında çok pişman olacağız. 

Köyler boşaldı. Sadece yazları dolanlar tatil köyüne döndü. En verimli alanlar taşlaşıyor. 
Köyleri en azından acil ihtiyaçlarını gideren, resmi işlerinin bir kısmını gören, modern tarımın, hayvancılığın cazip hale geldiği, ürünlerinin işlendiği, tesislerin kurulduğu, göçü önleyen çalışmalar yapılmalıdır.
Gelecekte, enerjiye hakim olan, gıdaya yön veren ülkeler söz sahibi olacaktır.

Dik durur, doğalgazla başlayan, zenginliklerimizi kendimiz çıkarır işlersek, topraklarımıza sahip olur ve geleceğin doğal gıda ambarı olursak her yerde söz sahibi oluruz. 

Afrika’nın garantörü, mazlumların sahibi, bölüşen, büyüyen yeni lider ülke yolu çok yakındır.