Değerli okurlar bilirsiniz ki Ramazan ayı Müslümanlar için büyük bir fırsattır. Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluşa vesile olan büyük bir aydır. Bu ay arınma, kendini bulma, ibadet ve tövbe ayıdır. Bu yüzdendir ki Ramazan ayı her yıl bizler için büyük bir fırsat olarak yeniden gelmektedir.

Son yıllarda ise Ramazan ayını bu özelliklerinden uzaklaştırıp eğlence ayına çevirmek ile meşgul olduk. 
Ramazan ayı oruç, itikaf, ibadet, bereket ayı olmaktan çok akşamları Ramazan eğlenceleri ile konuşulur olmuştu. Hemen hemen her ilçeye çadırlar kurulur, çeşitli gösteriler, konserler yapılırdı. Birçok kurum ve kuruluşta bir takım siyasi kaygılar yüzünden bunlara destek verir yahut yapılmasında rol oynardı. 

Bunun yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşuda yine siyasi kaygılar yüzünden gösterişli iftar sofraları kurar, siyasileri davet eder ve adeta reklam yapardı. 
Sosyal kimliklerin tatmin edildiği bir aya çevirmiştik Ramazan ayını.
İnsan sormadan edemezdi;

Ramazan eğlence ayı mı, gösteriş ayı mı, ibadet ayı mı?
Peygamber efendimiz zamanında Ramazan ayı nasıl icra edilirdi? Ashab-ı Kiram bu ayı nasıl geçirirdi?
Eğlenceler, gösteriler, konserler, oyunlar, dans gösterileri, lüks restoranlar, lüks oteller, lüks menüler daha niceleri var mıydı?

İslam dini lüksü, gösterişi, israfı yasakladı ama biz bunu görmezden geldik. 
Görmezden geldiğimiz yetmediği gibi son yıllarda bunu Ramazan ayında zirve noktalara taşıdık. 
Neyse ki en azından bu yıl bu gafletten uzak kaldık.

Ha bu arada İslam yasakladığı için değil, korona virüs engel olduğu için uzak kaldık.
Şimdi  büyük oranda herkes evinde, bir köşesine çekilmiş vaziyette.
 Herkes özüne dönme ve kendini sorgulama fırsatı buldu.

Eşten dosttan ayrı kalmanın, ayrı iftar yapmanın, korona virüsünden dolayı kayıplarımızın üzüntüsü elbette var.
Lakin bunları ayrı tutarsak bu yıl son yılların en güzel Ramazanlarından bir tanesi. 
Sizce de öyle değil mi?