SİZCE MUHTAR MI? İMAM MI?
Kamplaşmaların, ayrışmaların olduğu bir ülke olmasın Türkiye…
Seçimlerden sonra ülkede bir sükûnet hakim. Siyaset meydanlarında ağzından bal akanlarda suskunluk içinde, ağzı kezzap atanda… Artık tek çıkar yolun ülke menfaatleri olduğunu idrak edercesine siyasilerin iyi bir analiz zamanı geldi, çattı.
Cumhurbaşkanımız belli aralıklarla muhtarları saraya davet ederek toplumun nabzını ölçse de, ben bunun yerinde ama yeterli bir hareket olduğunu düşünmüyorum. Devletin temsilcileri olarak görev yapan muhtarların bu yakınlığı, her ay alacakları 1300 tl rakamıyla onure edilmiş gibi. Peki sadece muhtarlar mı? Bu ülkede nabzı tutanlar sadece onlar mı? Bir cumhurbaşkanı kuaförleri- berberleri de o saraya davet edebilir. Düşünsenize sabahtan aksama kadar berber koltuğunda nelerin konuşulduğunu, bununla da yetinmemek lazım Türkiye’nin en ücra yerlerinde görev yapan imamların da davet edilmesi lazım. Hatta biraz daha öteye gidip berberler günü, muhtarlar günü, imamlar günü, esnaflar günü gibi bir çok meslek sahipleri saraya davet edilmeli. Şahsen ben mahallemin muhtarını hiç görmedim. Seçimden seçime kapının altından atılan bir pusulanın onun tarafından atıldığını düşüne biliriz. Ya da ömrü hayatımız boyunca bir iki kere alınan ikametgâhlarda kapısına gitmiş olabiliriz. Peki ötesi? Ötesi yok…
Ama her gün berber koltuğuna oturan da var her hafta oturan da, her gün aynı esnaftan alış veriş yapan da, ya da her beş vakit aynı imamın arkasında safa duran da…Detaylı düşündüğümüzde sizce muhtar mı imam mı? Biz konuşmayı seven bir milletiz. Bu sonucu kahvehane kültürümüzden de çıkara biliriz. Sabahtan akşama kadar kahvehanelerde hükümeti yıkanları da görürüz, en donanımlı siyasetçiye akıl verecek derecede işi ilerletenleri de… Yani esnafla konuşup sohbet etmeyen, imamın kıldırdığı namazdan sonra caminin içinde sohbet etmeyenimiz yoktur aramızda. Ben bütün alanlarda gazetecileri de davet edin diyecem ama, bu aralar siyaset konuşan her gazeteci neden se amansız bir şekilde yandaş mensubu ya da karşıt grup olarak lanse edilmek isteniyor.
Yeni Türkiye yolunda sosyal devlet anlayışını tanzim etme girişimi olarak noter gibi tastik memuru olmayacağına kalben ruhen inandığımız cumhurbaşkanımızın olayın bir de bu yönünden bakarsa sanırım sosyolojik dengelerin oluşması adına önemli bir adım atmış olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.