Siyonizmle Mücadele Zamanı
Sadece çağımızın değil yüzyılların vebası olan siyonizmle mücadeleye girişmek için insanoğlu daha ne bekliyor?
Tabii böyle büyük laflar etmek için öncelikle siyonizm nedir, ne değildir diye irdeleyip kökenlerini tetkik etmek gerekiyor. Doğru tespitler yapmadan doğru bir mücadele yürütmek mümkün değildir.
Siyonizmin başlangıç noktası Hazreti Musa karşısında acziyete düşen Mısır firavunlarının intikamını Hazreti Musa’nın mensubu olduğu İslam dininden almaktır. Hâliyle siyonizmin ilk ortaya çıktığı yer Mısır’dır ve bu sapık fikir sisteminde bolca eski Mısır alametiyle karşılaşılmasının nedeni budur.
Siyonistlerin tanrısı hâşâ İblis’tir. İblis’e tapınırlar. Tapınakları şeytan mabetleri olarak anılır. Piramit şeklinden ve Horus’un gözünden istifade ederek kendilerini tanıtırlar.
İblis’e tapınmak tabiri mecaz değil gerçektir. 21. Mertebeye erişen masonlar şeytana tapınma ayinlerine katılırlar ve çoğu zaman şeytanlar cismen bu ayinlere katılırlar. Bu yüzden özellikle belli bir seviyeden sonraki mason ayinleri çok gizlidir. 25. Mertebe mason olduktan sonra da eski Mısır’dan kalma sihirler öğrenilir ve bunlardan oldukça istifade edilir.
Bu arada masonluk siyonizmin hizmetçiliği statüsünde olan alt tabakayı temsil eder. Masonluğun altında ise rotaryenlik ve lionsculuk vardır. Onlar da masonluğun hizmetçileri konumundadır.
Gördüğünüz üzere siyonizmin Yahudilik dâhil herhangi bir dinle alakası yoktur. Dine karşıdırlar. Özellikle tek tanrı olarak Allah’a inanan, yani Allah katında yegâne gerçek dine sahip olan Müslümanların karşısındadırlar.
Siyonizmin gelişmesi binlerce yıl almıştır ve en büyük düşmanları daima Türkler olmuştur. Selçukluların kesip doğradı Tapınak şövalyelerinin, haçlı askerlerinin ya da siyonizmle alakalı diğer gürıhların haddi hesabı yoktur. Sadece 2.Haçlı Seferi esnasında Anadolu’da bir milyon yüz bin Haçlı askeri doğranmıştır.
Haçlılar Hristiyan değil midir, neden siyonizmle ilişkilendiriyorsun diyenler olabilir. Hemen söyleyelim, Haçlıların amacı Kudüs’ü Müslümanlar’ın elinden almaktı, oysaki Kudüs siyonizmin en kutsal yeridir. Haçlıları organize edip o tarafa yönlendiren güç siyonizmdi. Siyonistler Hristiyanları kendi kötü emellerine alet etmiştir.
Hazreti İsa’nın kendi şeriatına göre İslamiyet’i yaydığı zamanlarda Siyonistler Kudüs ve çevresinde tutunamadılar. Yığınlar hâlinde bugünkü İspanya2nın Katalunya bölgesine göç ettiler. Katalunya’da tarihteki ilk bağımsız siyonist otorite olan bir Prenslik kurdular. Şimdilerdeki Bağımsız Katulanya hareketinin arkasında aynı siyonist akıl vardır.
Katulunya bölgesinde de tutanamayan siyonistler -ki onlara o zamanlarda çok çeşitli isimler takılıyordu, bunlardan en çok bilineni Tapınakçılardır- orada da tutanamadılar. Hristiyanlar tarafından dışlandılar. Bu sebeple kendileri için daha güvenilir gördükleri Fransa’ya yerleştiler. Siyonizmin ilk defa ciddi bir dünya gücü olarak ortaya çıkması Fransa’daki faaliyetleriyle başlamıştır.
Plantard, Clair gibi ünlü siyonist hanedanlar zaman içinde güçlenerek Fransız İhtilalini gerçekleştirmişler ve tüm dünyada ırkçılık akımlarına neden olarak Osmanlı İmparatorluğu gibi süper güçlerin yıkılmasına neden olmuş ya da yıkılma süreçlerini hızlandırmışlardır. Özgürlük, eşitlik, kardeşlik (biraderlik!) sloganlarıyla ortaya çıkan Fransız ihtilali, aydınlanma devriminin de başlangıcı sayılır. Aydınlamanın Batı dillerindeki karşılığı “illuminati”dir. Bu bağlamda illuminatinin kuruluşu olarak 1789 tarihini gösterebiliriz.
Ancak İlluminati’den çok önceleri Avrupa’da siyonist cemiyetler kurulmuştu. 1676’da Almanya’da kurulan Bohemian Groves, Kurukafa ve Kemikler gibi çeşitli oluşumlar vardı. Siyonist örgütlenmenin doruk noktası ise İlluminati’dir.
Siyonistlerin tarihteki en büyük müttefiki Haşhaşiler olmuştur. O zamanki Tapınakçılar, en büyük rakipleri olan Selçuklulara karşı Selçukluların en büyük düşmanı olan Hasan Sabbah’ın Haşhaşileriyle ittifak etmişlerdi.
Haşhaşiliğinin günümüzdeki versiyonu Fetullahçı Terör Örgütüdür ve Fetullah Gülen’in soy kökeni iyi araştırıldığında çok ilginç sonuçlarla karşılaşılır. Bu da bize hiçbir şey tesadüf değildir kuralını hatırlatmaktadır.
Bugün de siyonistler günümüzün Haşhaşileri olan FETÖ’cülerin en büyük hâmisidirler.
Günümüzde pek çok siyonist devlet vardır. Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı Macron, siyonizme karşı olmayı suç sayan bir bir kanun tasarısı hazırlayacağını duyurmuştur.
Fransa’dan sonra İngiltere ve tabii ki ABD tamamen siyonist devletlerdir. Tam manasıyla siyonist olan devlet ise elbette İsrail’dir. Siyonistlerin çok etkin olduğu irili ufaklı Avrupa ülkeleri ve Arjantin gibi bazı yeni kıta ülkeleri bulunmaktadır.
Türkiye’deki Siyonizm ise Katalunya kıyılarında kalmış ve Engizisyon Mahkemelerinde idam kararı bekleyen sözde Yahudilerin Osmanlı donanması tarafından kaçırılarak İzmir ve Selanik gibi şehirlere yerleştirilmesiyle başlamıştır. Bu kişiler Sabetayizm adıyla örgütlenmiş ve zaman içinde Osmanlı yönetiminde çok etkin konuma gelmişlerdir. Mason olan padişahlar, şeyhülislamlar sır değildir ki bu gerçekten çok acı bir gerçektir. Osmanlının son çeyreğine geldiğinde masonlar ülkeyi tamamen ele geçirmişti. İttihat ve Terakkinin neredeyse tamamı masondur, Jön Türklerin neredeyse tamamı masondur. Bunlar hep Fransa’daki mason mahfillerinde özel olarak yetiştirilip sivriltilmiş kimselerdir. Ziya Gökalp’inden Mithat Paşa’sına, Talat Paşa’dan Mahmut Esat Bozkurt’una kadar toplumda az çok bilinen hemen herkes masondu.
Bugün sadece ABD’de bir milyon kayıtlı mason olduğu bilinmektedir. Türkiye’deki sayı ise yirmi beş bin civarındadır. Türkiye’de masonluğu Atatürk 1934 yılında yasaklayıp derneklerini kapatmıştır. Bunun intikamı olarak masonlar, kendilerinden olan doktorlar aracılığıyla Atatürk’ü zehirleyerek şehit etmek olmuştur. Siroz, işin hikaye kısmıdır. İnönü’nün Atatürk’ten sonra ilk yaptığı icraatlardan biri mason derneklerini tekrar açtırıp masonları ülkeye davet etmek olmuştur.
Anahtar kelimeleri; modernlik, çağdaşlık, uygarlık, eşitlik, serbestlik, insan hakları, aydınlanma, ışık, nur gibi kelimeler olan siyonizmin başlıca hedefi islam’dır ve olayın özü islam’la küfrün savaşıdır. Bu bağlamda siyonizme Deccaliyet de diyebiliriz. Kaldı ki onlar tek gözlü Deccal’e gönderme yaparak Horus’un tek gözünü kendilerine simge edinmişlerdir. Böylelikle kendilerinin Deccal’in ordusu olduğunu da hiç çekinmeden dünyaya ilan etmişlerdir.
Siyonizmle ilgili yazılıp çizilecek o kadar çok şey var ki buna ömür yetmez.
Ancak bir yerden mücadeleye başlamak gerekir.
Mücadeleye hazır mısınız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.