Alperen Aydın

Alperen Aydın

Şiirlerde Tasavvuf Etkisi 2 - Sultan

Şiirlerde Tasavvuf Etkisi 2 - Sultan

Bugün yine serimizin birinci yazısında olduğu gibi Abdürrahim Reyhan Hazretleri’nin (k.s) etkilemiş olduğu bir şairin, mürşidi için yazmış olduğu şiiri ele alacağız. 

Kayınpederi Silsile-i Aliyye’den (Nakşibendi) Seyyid Fehim Arvasi (k.s) torunlarından ve Abdulhakim Arvasi (k.s) yeğenlerinden Van Müftüsü Kasım Arvas (r.a) olan Cahit Zarifoğlu’nun kendisi de 1977 yılının sonbaharında, bir Nakşibendi Halîdî şeyhi olan Abdürrahim Reyhan Efendi’ye (k.s) intisap eder.
Cahit Zarifoğlu, mürşidi olan Abdürrahim Reyhan Efendi’ye büyük bir aşk, hürmet ve hayranlık duygularıyla bağlıdır. Ondan almış olduğu dersler sayesinde manevi zorlukları aştığını ve bazı derecelere eriştiğini düşünür. Şairin hususi mektupları bu hususta delil niteliği taşır. 

Zarifoğlu, 06.09.1980 tarihinde Ankara’dan bir dostuna yazdığı mektubunda, mürşidiyle beraber olduğunda nefsini ıslah etme konusunda oldukça başarılı olduğunu dile getirir. 
Abdürrahim Reyhan Efendi’nin Ankara’da bulunduğu süre içinde her akşam onun kaldığı dergâha gitmiş, hatme denilen zikir ve dualarına katılmıştır. 

Mürşidinin adımlarını izlemiş, hâl ve hareketlerini örnek almıştır. Bu mekândan manevi bir zevk alarak ayrılmıştır. Ayrıca günahlardan kaçınma konusunda olağanüstü bir kabiliyet kazanmıştır. 
Abdürrahim Reyhan Hazretleri Ankara’dan gittiğinde bu idrak ve dikkati gittikçe azalmıştır. Şair bu nedenden ötürü büyük bir üzüntü ve pişmanlık yaşamaktadır.

“Efendimizi sabırsızlıkla bekliyoruz. Emin olun teşrif ettiklerinde elini öpmeye yüzüm yok. Bir haftayı aşkın bir süre buradaydı ve ben bir gün hariç hep akşamüzerleri hatmeye katılmak üzere dergâha gittim. Şu anda gittikçe artan bir pişmanlık ve suçluluk duygusu içindeyim. Efendisine ihanet edip evinden kaçmış bir köle gibi suçluyum. O bir haftanın ve teveccühün tadı damağımda kaldı. O bir hafta içinde bütün azalarımı günahlardan sakınmak konusunda olağanüstü bir kabiliyet kazanmıştım. Seviniyordum ve hep böyle devam edecek sanıyordum. Efendim gittikten sonra yavaş yavaş azaldı ve yeniden o eski kepazelikler üzerime çullandı. O saf halimi yeniden kazanmak için iradem boşuna gayret ediyor.”

Zarifoğlu, bu sorunu aşma konusunda mürşidinin kendisine himmet edeceğini ummaktadır. 
“O uzakta olduğu halde hep huzurundaymış gibi olmak için ne yapacağımı bilemiyorum. Pirimiz inşallah himmet eder ve kalbime bırakır, talim ettirir ve öğretir.’’
İşte Abdurrahman Cahit Zarifoğlu’nun Abdürrahim Reyhan Hazretlerine yazmış olduğu o şiir;

Sultan
‘’Seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum ‘’
Çoğumuz bu şiirin bir dua olduğunu sanır fakat bu şiir müridin mürşidinden özür ve ricasıdır. Gönül sultanlarının şair kalemine etkisi... 
Bütün yönleriyle insanı kuşatan tasavvuf, kalemine kadar etki eden nüfuzuyla bambaşka bir manevi cezbeyi adeta gözümüzün önünde resmediyor.
Mana iklimimizin sultanlarından Seyyid Abdürrahim Reyhan Hazretleri’nin (k.s) ve Abdurrahman Cahit Zarifoğlunun ruhuna Fatiha…
Selam ve dua ile Rabb’ime emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
SON YAZILAR