Vahit Aldı

Vahit Aldı

siyonizm hakkında

siyonizm hakkında

Yaklaşık 3-4 haftadır fikir ve ideolojilerin akışından kısaca bahsediyorum. Bu konudaki amacım, gelecekte bu konuları uzun uzadıya açıklamak ve tartışmak. Tabii ki, bu konuda önceden bazı basit bilgiler vermeniz gerekiyor. Bu hafta Siyonizm hakkındaki düşüncelerimi kısaca açıklayacağım. Bazı çevreler Siyonizmin Yahudilerin hak ve özgürlüklerini savunmakla ilgili olduğunu savunuyor. Ama hiç de öyle değil. Siyonizm, dünya egemenliğini hayal eden kanlı bir harekettir ve bunun için savaşlar, her türlü ideolojik çatışma ve daha birçok plan vardır.

Yanılmayalım, Yahudi halkının hak ve özgürlüklerini de bir devlet olarak kabul ediyoruz. Meşru hak ve özgürlüklerinin korunmasını ve savunulmasını göz ardı etmek imkansızdır. Ancak, tüm insanlığı Yahudi devletinin sosyal, kültürel, ekonomik ve politik kontrolü altına alan ve onları kendi halkının savunmasından çıkarmaya çalışan uluslararası bir Siyonist akış haline gelmesine karşı çok bilinçli ve planlı bir mücadele yürütmek gerekiyor. Sadece Siyonizme değil, bu amaç ve amaca sahip her türlü ideolojiye ve harekete karşıyız.

Aslında bunu görmüyoruz ama dünyada bir Yahudi sorunu var. Bu konu için ve aleyhine birçok kitap ve makale yazılmıştır. Her kitap ve makale de farklı yönleriyle korunuyor ve bu konuda dünyaca ünlü yazarlar ve insanlar da var. Ciddi anlamda bu alanda gerçekçi araştırmalara ve bu konunun özüne yönelik kapsamlı araştırma ve bilgilere ihtiyaç vardır. Birleşmiş Milletler'in 1976'da uluslararası (uluslararası) Siyonizmi zararlı ve ırkçı bir hareket olarak tanıdığı, konunun uluslararası önemini ortaya koyması açısından dikkat ve alaka çektiği de belirtilmelidir. Buradan Siyonizmin de bu durumda Yahudilere karşı bir eğilim olarak geliştiği anlaşılmaktadır.

Siyonizmin uluslararası politikada oldukça aktif olduğunu anlamak kolaydır. Dünyanın dört bir yanına yayılan Siyonistler yaşadıkları ülkenin kontrolünü ele geçirirler ve onları yönetmek için büyük hazırlıklar ve planlarda yer alırlar. Edindikleri ekonomik gücü, sahip oldukları akademik değeri, gerektiği gibi girip yerleştikleri ülkelere karşı kullanabilirler. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Hollanda, Fransa ve İskandinav ülkelerinde çok etkilidirler. Kuşkusuz Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünde de önemli bir rol oynadıkları ortaya çıkmaktadır.

Bu nedenle, çoğumuzun düşündüğü gibi Siyonizmin yenilmez olmadığını hemen belirtmekte fayda var. Tüm ideolojik akımlar düşmanlarının güçlü ve yenilmez olduklarını kabul etmelerini ister. Ancak Siyonizmin tüm dünyayı avuçlarının arasına alan, tuzağa düşüren ve istediklerini yapmalarına izin veren bir hokkabaz kadrosuna sahip olmadığını vurgulayan Siyonizmin gücü, düşmanı vurmadan önce onu çok iyi araştırıp incelediği ve analiz ettiği gerçeğinde yatmaktadır. zayıflıklarını ve güçlü yönler. Siyonizm sadece dışarı çıkıp kendini göstermekle kalmaz, aynı zamanda sürekli maske kullanır. İşine gelen her olayı nasıl halledeceğini biliyor ve istismar edebiliyor ve onu kontrol etmeye çalışıyor.

Tüm zararlı hareketler gibi, Siyonizmin de devlet ve manevi bağların zayıfladığı, devletin kopma ve çökme eğiliminde olduğu uluslararası bir ortamda başarılı olma olasılığı çok yüksektir. Bu tehlikeyi bertaraf etmeye çalışan her ülke, milli ve manevi değerlerini korumalı, milliyetçi kadrolarını çalıştırmalı, dünyadaki milliyetçi hareketin güçlenmesi için destek ve fırsatlar sağlamalı, irili ufaklı tüm uluslararası örgüt ve kuruluşların başkanları ile içeride çalışanların gerçek kimliklerini ortaya koymalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR