Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından gündeme getirilen ve siyasi partiler arasında tartışmaya konu olan FETÖ'nün siyasi ayağı hakkında tansiyon hâla yüksek. FETÖ'nün siyasi ayağı hakkında çıkan tartışmalara Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tutun da, siyasi parti liderleri, parti sözcülerinin yanı sıra hemen, hemen tüm siyasiler dahil oldu. Ancak ben bunu geç kalınmış bir durum olarak belirtmek isterim. 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe girişimi sonrasında; at izinin it izine karıştığını gördük. Bu yüzden kimin eli, kimin cebinde belli değil. Bu yaşanmışlıklar sonrasında FETÖ'nün siyasi ayağının nasıl veya kimler tarafından çözüleceği merak konusu.
Bu yüzden birkaç madde ile şunları yapalım diyeceklerim var. Ancak bu diyeceklerim ne kadar mümkün olur ya da olmaz bu tartışmaya açık. Ancak en azından benim de bir önerim var diyebilmiş olurum.

Şunları yapalım dediklerim şöyle;

1- Daha önce FETÖ ile fotoğrafı olan yediden, yetmişe kim varsa; iğneden ipliğe incelemeye alınsın ve son bağlantı tarihleri ortaya çıkarılsın.

2- Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'ye yanıtında; "Sen iddia sahibi olduğuna göre bir defa bu iddianı ispatlamakla mükellefsin. İspatla bunu" demişti. CHP'nin FETÖ hakkında yapacağı araştırmalarına destek verecek hakim ve savcılar varsa bu kişilere kimse karışmasın ya da hakim ve savcılar sırra kadem basmasın.

3- Numan Kurtulmuş; FETÖ ile ilgili daha önce bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu ifade etmişti ve bu konuda yaptığı açıklamasında; "Bu mesele Meclis Araştırma Komisyonunun görevi değildir." demişti. O zaman bu komisyon neden kuruldu ve bu zamana kadar yaptığı çalışmaların tüm raporları resmiyet kazansın.

4- FETÖ hakkında araştırma yapacak Cumhuriyet Başsavcılarının çalışmalarına dışarıdan hiçbir el uzanmasın.

Verdiğim maddelere ek olarak; at izinin, it izine karıştığı bir Türkiye Cumhuriyetinde kimin FETÖ'cü, kimin FETÖ düşmanı olduğu netlik kazansın. Ama bu kahve ağzıyla değil, resmi evraklarla ve ispatlarla ortaya dökülmüş olsun.