Herkesin bildiği üzere 16 Nisan 2017 Pazar günü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve yurt dışında yaşayan gurbetçi kardeşlerimiz sandık başına gitti. Referandum seçimleri için 'evet' ve 'hayır' tartışmalarını sonlandırmak için oy kullanıldı.
Ancak her şey seçimin bitmesiyle son bulmadı. Hatırlıyorsanız; seçimden önce partilerin birbirleriyle olan kavgaları, yalan gibi söylemler ve çirkin davranışların tamamı medyaya taşındı.
Diğer yandan kimse haklı çıkmadı. Bu biraz şaşırtıcı olsa bile insanlara bunu anlatmak ve anlatılanlardan kendimize pay çıkarabilir miyiz? Bunlara biraz kafa yormamız gerekecek. 
Sadece şunu merak ediyorum; birlik ve beraberlikten bahsederken, neden birbirinizi vatan haini ilan ettiniz? Neden Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşarken Kuran-ı Kerim'in size bahşettiği Müslüman sıfatıyla birbirinize yaklaşmadınız?
Kullanılacak bir oy ile neden olayları seçimden çok ring gibi topluluk meydanlarına dönüştürdünüz. Öyle ya; hep söylerdim dostlarını tanımak için önce futbol ve siyaset konuşmalısın ki senin yanında olan ve senden farklı yanıt verse bile saygısını elden bırakanları daha iyi tanımalısın derdim.
Öylede oldu. Ben siyaset konuşmayı ve siyaset hakkında insanlarla polemiğe girmek istemem ancak bugün baktığımız pencereden yüzlerce manzara çıkarabiliriz.
Hâl böyle olunca sosyal medyadan birbirine laf sokanlar, parti ismi vererek kışkırtmalar. Saygıya ne oldu? Kardeşim ben sana saygıyı soruyorum? Saygıya ne oldu? Bu kadar mı kin tuttunuz birbirinize?
İnsanlar siyaset tartışması yaparak yıllarca beraber olduğu arkadaşlarıyla yollarını ayırıyorlar. Bu duruma üzülüyorum ancak elimizden ne gelirse, gelsin sadece birlik ve beraberlik için olduğunu unutmayalım.
Siyaset karın doyurmuyor derdi dedem; öyle ya kırmayın birbirinizi. Yazık ediyorsunuz.