Sıla-i Rahim (Akrabalık İlişkisi)
Akrabalar arası ilişkiler konusu sıla-i rahim kavramı ile ifade edilir. Akrabalar arası ilişki denilen bu bağ rahimler yani ana rahmi vasıtası ile ortaya çıkar yüce Rabbimiz en güzel isimlerinden olan rahman ve rahim ile aynı kökten gelir.
Çok esirgeyen ve çok merhamet eden rabbimiz rahmet ve merhametini sadece insanlara değil hayvanlara da ana rahmi aracılığı ile de verir. Allah resulü bir hadisi şerifinde rahim rahmandan uzanmış bir ağdır ve arşa bağlıdır buyurmuştur. Sıla-i rahim cahiliye döneminde de Arap toplumunda da değer verilen erdemler arasındadır. İslam bu hususu da önemsemiş ve cahiliyede ki bir takım yanlışları düzeltmiş ve onu ilk günlerden itibaren en temel öğretiler arasına sunmuştur.
Akrabalar arası ilişkiler konusunda Kuranı kerimde en temel öğretileri arasında yer alır. Yüce Rabbimiz birçok ayette akrabaya hakkını vermeyi yardım etmeyi ve iyilik etmeyi emretmektedir. Akrabalık haklarına riayetsizlikten sakındırmakta ve akrabalık bağlarını koparmanın fitne ve fesat ile ilişkisinden söz etmektedir. İslam Peygamberi ilk günlerden itibaren sıla-i rahimin önemini vurgular Bizans kralı Herak Leios henüz Müslüman olmamış Ebu Süfyan’a Hz Peygamberin neler getirdiğini sorar, Ebu Süfyan Allah’a şirk koşmada kulluk etme, namaz kılma, sadaka verme, dürüst ve iffetli olma akrabalarla irtibatı devam ettirme şeklinde cevap verir. Akrabalar arası ilişkiler sevgi saygı ve ziyaretleşme gibi hususların yanı sıra sosyal hayatın yanı sıra karşılıklı yardımlaşmayı da gerektirir, bu dayanışmanın diyet miras gibi hukuku gerektiren tarafları olduğu gibi ahlaki boyutları da vardır.
İyilik yapma konusunda öncelikli kimseler ilk önce anneler, sonra baba, kız kardeşler ve kardeşler şeklinde sıralanır. Genel olarak zekat ve sadakada en yakın akrabalardan başlanır, zorda veya darda kalan bir kimse önce akrabanın sorumluluğuna havale edilir. Hz Peygamber Efendimiz kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikramda bulunsun, kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa akraba ile irtibatını sürdürsün. Hz Peygamber akrabalık ilişkisini kesenler ilişki kurmayı vermeyene vermeye ve sataşanı affetmeyi faziletlerin en üstünü olarak anmıştır. O halde Müslüman dinimizin bu kadar önem verdiği rahim ve rahmet bağlarını zayıflatmamalı aksine güçlendirmelidir.
Bağların kopması ile aradaki rahmetten sevgi ve merhametten mahrum kalınacağı unutulmamalıdır. Resulü ekremin ifadesi ile akraba ilişkisini kesen cennete giremez. Peygamber Efendimizin akrabalar arası ilişkilerin koparılmasını kıyamet öncesi alametlerden biri olarak saydığını hatırlatalım ve sözün özünü yine efendimize bırakalım, sevabı dünyada iken verilecek iyilik bakışlarına iyilik etmek ve akraba ile ilgilenmektir. Cezası dünyada iken verilecek kötülük te haddi aşarak azgınlık yapmak ve akraba ile iyi ilişkiyi kesmektir. Bizlerde akraba bağlarımıza sahip çıkalım iyi bir toplum ve mümin olmak dileği ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.