Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

Sağlam Durmanın Zamanı

Sağlam Durmanın Zamanı

 

 

Olaylar, akli selim/sağduyu ile düşünmeyi ve hareket etmeyi gerektiriyor. Heyecan ve hırsla yapılan bir  hareketin sonu hüsrandır. Televizyon ve ya gazete, kısaca medya dediğimiz basının,  gözümüze sokarak dayattığı olayların ne kadarı gerçek,  ne kadarı yalan, basiret ve hassasiyetle analizi gerektiriyor.

Yansıtılan haber ve olaylar,  adeta zihinsel bir kirliliğe zemin hazırlıyor. Adeta yalan, iftira, düşmanlık, kin bombardımanı altında hayat sürdürüyoruz.

 Son on üç yılda kendi kendine yeten, ayakta duran, gündemin arkasında sürüklenen değil, bizzat gündemi belirleyen lider Türkiye, ani bir planla iç dinamiklerini kaybetmiş, yetersiz ve güçsüz bir Türkiye imajı verilmektedir.

7 Haziran seçimlerinde istediklerini kısmen elde ettiler. Tek başına iktidar bir parti gitti, yerine koalisyon dönemi başladı. Koalisyonlarla amaçlarına ulaşamayınca,  bu kez terör gündeme sokuldu.

Terör merkezli tertip ve planların öncelikli amacı Cumhuriyet tarihinin halkın yüz de elli iki oyu ile seçilen Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhinde algı operasyonu ile itibarsızlaştırmak.

Geçen cumartesi günü Ankara’da meydana gelen terör olayı bile adi ve sinsi bir biçimde Cumhurbaşkanına yıkılmak istenmektedir. En son salı günü, bir yabancı gazeteci eliyle Sayın Cumhurbaşkanı’na:

-“Sen diktatör müsün?” sorusunu sorabiliyor. Nezaket dışı, ahlaksızca durumdan vaziyet çıkarıyorlar.

Planın parçaları bir araya getirilince hedef net şekilde görülmektedir. Güçlü ve lider Türkiye’yi yıkmak, bölmek ve parçalamak için önce karizmatik lider Tayyip Erdoğan’dan başlıyorlar.

Yukarıdaki soruyu soran gazeteci müsveddesine cevap vermeden önce şu soruyu sormak lazım:

-“Diktatör kimdir?”  Böyle bir imajı yaymaya çalışanlar diktatör için bir tanımlama getirebilirler mi? Getiremezler, çünkü ağızlarından çıkan tanımla karşılarında gördükleri bir birine uymamaktadır.

Yıpratma ve algı operasyonlarına karşı en güçlü duruş, inadına Sayın Tayyip Erdoğan’a destek çıkmak ve salvolara set çekmektir.

Sayın Tayyib Erdoğan’ın yanında yer almak için pek çok sebep bulunmaktadır. Öncelikle Sayın Erdoğan’ın yaptıklarının karşılığı ihanet olmamalı. Milletimize yakışan tüm bu hizmetlerin karşılığı teşekkür borcunu ifa etmek. Teşekkür sadece bir sözle değil, böylesi zor zamanlarda dik ve asil bir duruş sergilemektir.

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik çirkin tertip ve saldırılara karşı özellikle iki kesime önemli görev düşmektedir. Sivil toplum kuruluşları ve basın. Son derece planlı ve adice sergilenen planların aynı güç, kuvvet ve sistemle karşılık için STK ve basınımıza önemli görev düşmektedir.  Söz konusu görevin ötelenmeye, savsaklanmaya ve geri bırakılmaya tahammülü yoktur. Çünkü ısrarla üzerimize gelen muannid, hain bir kesimle karşı karşıyayız.

Kavi ve sağlam, milli bir duruş göstermenin tam zamanı.

 

 

G Ü N Ü N    H İ K M E T İ

“Senin düşmanını sevmeni düşmanında seni sevmesini istiyorsa, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle. O düşman semnin dostun olur.”

Hz. Mevlana

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR