Sadakat tek başına yeterli mi? 1
Günümüzde bireyler/vatandaşlar olarak işlerimizi halletmek için sürekli bürokrasi ile etkileşim halindeyiz. Bürokrasi kamu yönetiminden sorumludur ve temel görevi yasaları ve politikaları uygulamak ve yürürlüğe koymaktır. İşlerimizi kolaylaştırmak için kamu yararına da hizmet eden bürokrasi, vatandaşların sorunlarını dinlemek ve çözmekle yükümlüdür. Ancak diğer yandan vatandaşlar bazen kendilerini rahatsız hissettiren durumlarla da karşı karşıya kalmaktadır. Örneğin adresimizi değiştirmek için gittiğimiz nüfus müdürlüğünde çalışan memurlar bizimle hiç ilgilenmediler, mesai saatleri içinde kişisel işleriyle meşgul oldular ve mesleki sorumluluklarıyla hiç ilgilenmediler: ......
Bazen böyle durumlarla karşılaşabiliyoruz. Bunun nedenleri arasında donanım eksikliği, yetkinlik eksikliği, kayırmacılık ve sırtını devlete dayama anlayışı sayılabilir. Aynı şekilde, makamların sadakatten başka bir şeye dayanmaması da mümkün. Peki, devlet yönetiminde sadakat tek başına yeterli midir? Yoksa bir kişinin yeteneklerine ve başarılarına mı bakmak gerekir? Bu durumda asıl önemli olan yetkinliktir. Bilindiği gibi yetkinlik, işe uygun olmak, rekabet etmek ve yetkin olmak anlamına gelir. Kişide sorumlu olduğu işi iyi yapma sorumluluğu yaratır. Patronlar ve iktidardakiler için yetkin, ilkeli ve kararlı insanlara yapacaklarını söyledikleri şeyleri yaptırmak zordur. Siyasetçiler bu konuda zorlanmak istemedikleri için kendileri gibi düşünen, kendilerine sadık ve yanlarında yürümeyi tercih eden kişileri tercih ederler. Liyakat sahibi olanlar ise hata bulduklarında direnir ve yapmazlar. Yani çoğunluk, hangi sektörde olursa olsun, liyakat yerine sadakati ön planda tutuyor.
Nitekim sadakati önceleyenler, ilke olarak liyakati savunmalarına rağmen, kayırmacılık, adam kayırmacılık ve 'senden olan halletsin' söylemiyle liyakati hep ikinci plana atarlar. Elbette sadakat bu anlamda önemsiz değildir ama yeterli de değildir. Yarım gönüllü insanların, özellikle de makam sahiplerinin vefa göstermesi bir anlam ifade etmez. Amacını aşan bir yol hem kişinin kendisine hem de çevresindekilere zarar verir. Daha önce de belirttiğimiz gibi yetkinlik, işin hakkını verme becerisidir. Bu yetkinlik, güvenilirlik gibi iyi bir etik ilkeye dayanır ve eğitim ve deneyim yoluyla kazanılır. Devlet işlerini yürütenlerin amacı da bu doğrultuda daha düzenli ve müreffeh bir toplum olmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.