Yüce dinimizin en faziletli ibadetlerinden birisi de sadaka vermektir. Sadaka karşılığında elde edilen sevap birden yüze kadar ve hatta daha da yukarılara çıkabilir. Bu durum verilen sadakanın veya yapılan iyiliğin yerine, zamanına ve yapılan kişinin durumuna göre farklılık arz etmektedir. Sadaka Allah rızası için fakir ve ihtiyaç sahiplerine verilen para, mal ve her çeşit yiyecek, giyecek olduğu gibi bedenen ve lisanen yapılan her türlü davranışın adıdır. Kişinin alın teri ve helal kazançlarından verdikleridir. En faziletlisi gizlice vermek, verilen kişiyi rencide etmemek, gösteriş ve riyadan uzak durmaktır. Allah (C.C) bir ayeti kerimesinde şöyle buyurmuştur. “Sadakaları açıktan verirseniz ne güzel fakat onları gizleyerek fakirlere, ihtiyaç sahiplerine verirseniz bu sizin için daha hayırlı günahlarınızdan bir kısmının da kefaret olur. Allah yaptıklarımızdan helaliyle haberdardır."( Bakara Suresi 271. İnci ayet) Kuranı Kerimde sadaka ile ilgili sadaka vermeyi teşvik eden ayet-i kerimeler de çoktur.  Peygamber Efendimiz de birçok hadiste ashabı kirama bildirmiştir.
 Bu ayetten çıkardığımız sonuçlar bizlere iman ilim ve Allah sevgisi olarak dönecektir. Allah bizi severse bize ahirette yardım eden olacaktır. Nasıl ki sevdiğimiz insanların üzülmesini istemiyorsak Allah’ı çok sevip her zaman onun sevgisine nail olamaya çalışacağız. Çünkü o bizi severse cehennemden koruyacaktır onun rızası içinde bol ibadet sadaka ve zekât vermeliyiz verdiğimiz takdirde her zaman Allah rızası için çalışmalıyız. Resulullah (s.a.v) birçok hadisi şerifinde sadakaya değinmiştir. Bunlardan biriside şöyledir.

“Bir hurma tanesi de olsa sadaka olarak verin. Çünkü o az da olsa açlığı dindirir suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları yok eder.” Buyuruyor. Biz Müslümanlar ayetlerden, hadislerden birçok şeyler çıkarmalıyız biz Allaha ibadetimizi yaptıklarımızla göstermek zorundayız bu bizim rabbimize görevlerimizdendir. Sadaka vermek bizi Allaha bir adım daha yakınlaştırır. Örnekler verecek olursak Hz. Ebubekir (r.a) Müslüman olunca Allah’ın rızası Habibulahın aşkı için seksen bin altını fakirlere sadaka etti kırk bin altını gizli kırk binini de aşikâre vermiştir, bundan sonra giyecek elbisesi kalmamıştır. Sonra keçi kılından dokunmuş elbise eline geçti arkasına giydi namaz vakitleri haricinde göğsünü örttü giyecek hiçbir şeyi kalmadığı için 3 gün namaz vakitlerine gidememiş namazını evinde kılmıştır. Bu kadar malını mülkünü bağışlayıp sonra giyecek elbisesi olmayan şu günümüzde bulmak çok zor. Bizde onlar gibi sadakalar verebilir giyecek bir şeyimiz kalmayana kadar Allah’ın rızasını kazanabiliriz inşallah. Kulluk şuur ve bilincimizi yükselterek yüce Allaha (C.C) hakkıyla kulluk görevlerimizi eda edelim, bu yolda gayret gösterelim Allah-u Teâlâ’nın nimetlerini kullanarak ona isyan etmeyelim mülk Allah’ın bizlerde onun kullarıyız. Ahir ve akıbetimiz hayır olsun Allah’ın rahmeti Hz. Muhammed’in şefaati üzerimize olsun selam ve dua ile.