İnsanların en başta gelen görevleri Allah’ı tanıma ve ona kulluk görevinde bulunmaktır. Yaratılanlar içinde insanın ayrı bir yeri ve hepsinden üstün bir değeri vardır. Birçok nimetler biz insanlara boşuna verilmiş değildir. İnsanlar olarak Allah’ın vermiş olduğu nimetlerin tam manası ile kıymetini bilmeyip yeteri kadar şükürde bulunmuyoruz. 

Riya biz insanların nefislerini kabartan ve ibadetlerini başkalarına gösteriş için değil yalnızca Allah’ın rızasını gözeterek yapılmalıdır. Başkalarının hoşuna gitmeyi onların sevgi ve saygısını kazanmayı arzu eden kimse Allah’ın rızası için ibadet ediyor sayılır mı? İnsanlar gösteriş için ibadet yaptıkları zaman ibadetlere riya, kibir, gurur karışıyorsa Allah’ın rızasına mazhar olunmayacaktır. 

Cenabı Hak Kuranı Kerimde “Doğrusu münafıklar akıllarınca Allah’ı aldatmaya çalışırlar, oysa Allah (C.C) onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ne onlarla ne bunlarla olurlar, ikisi arasında bocalarlar ve Allah’ı pek az anarlar.” (Nisa 142 ayet)

Bizler de bilmeliyiz ki içimizin de dışımızın da aynı olmasına özen göstermeliyiz, kibirden ve riyadan kaçınmalıyız. İbadetlerimizi sadece Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalıyız, riya ibadetlerin özünü faziletini ve sevabını giderir ortada yalnız ibadetlerin iskeleti kalır. Bir insan ibadet esnasında riyadan uzak kalmak için nefis ve şeytanla mücadele etmeli insanların gözüne girme hevesinden uzak kalmalıdır. 

Böylece ibadetleri huşulu ve daha güzel olacaktır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) her kim işlediği bir hayrı ikbal için halka duyuruyorsa Allah ta onun gizli işlerini duyurur, her kimde işlediği bir hayrı gösterir mürailik ederse Allah da onun riyakârlığını teşhir eder buyurmuştur. Bizler sadece Allah’ın rızasını kazanmak için ibadetlerimizi güzelleştirelim, Allah’ın razı olduğu şekilde yapmaya çalışalım şeytanın bizim üzerimizde etki kurmasına izin vermeyelim. Selam ve Dua ile.