Peygamber ve gençlik
Öğretmen – öğrenci ilişkisi açısından incelenmesi gereken önemli bir konudur, “Peygamber Ve Gençlik"
Gençlik dönemi insan ruhunda inkılabın oluşma dönemidir. Fikrî değişiklikler için en uygun zaman, gençlik çağlarıdır. Fikirler ve idealler, gençliği yanına alabildikleri ölçüde kalıcı ve başarılı olabilirler.”*
“İnsan Denen Meçhul” adlı eserinde Alexis Carrel şöyle diyor: “İdeal peşinde koşan gençler, ne fizyolojik güven, ne de uzun ömür ararlar. Bir ideal için kendilerini feda ederler"
“Öyleyse gençlere verilecek ideal, uğrunda feda olmaya değmelidir.”**
Her konuda insanlığa güzel örnek olan peygamber efendimiz, öğretmenlik konusunda da biz eğitimciler için en güzel örnektir.
Peygamberlik mesleği olan öğretmenlik, bu yönüyle değeri hiçbir şeyle ölçülemeyecek kutsal bir meslektir.
Bu Kutsal mesleğin hakkını vermek isteyen her öğretmenin peygamberimizden öğreneceği çok şey var.
Bunların en önemlisi öğrencinin yüreğine dokunabilmek ve onu dönüştürebilecek rol model olmak için eğitimci gözüyle peygamber efendimizin hayatını titizlikle incelemek olmalıdır.
Son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığının Mevlit Kandillerinde her yıl bir tema ile Peygamber efendimizin doğum yıldönümünü kutlaması, onun eşsiz örnekliklerini insanlığın dikkatine sunması takdire şayan bir uygulama olmuştur.
Bu kapsamda, bu sene mevlit kandili “Peygamber Ve Gençlik" konusuyla ele alınmıştır.
Söz konusu gençlik ve peygamber olunca, akla ilk gelen çağrışım öğretmen ve öğrenci olmalıdır.
Eğitimden istenen başarının en verimli şekilde elde edilmesi için, çocukların ve gençlerin dünyasına girmek, onların gönlüne ve ruhuna dokunmak, eğitimin değiştiren ve dönüştüren gücünü yaşamak ve yaşatmak için O'ndan (sav) öğreneceğimiz çok güzel örnekler var.
Peygamber efendimizin insanlarla, özellikle gençlerle ve çocuklarla ilişkilerini yakından incelemek lazım.
Bunu yaptığımızda O'nun çocukla çocuk, gençlerle genç olduğunu göreceğiz.
Onun peygamberlikten önce de insanlarla harika bir ilişkisi, diyaloğu olduğuna şahit olacağız. İçinde yaşadığı toplumda hiç kimsenin kimseye güvenmediği bir ortamda herkesin güvenini ve sevgisini kazanarak, El- Emîn adını aldığını göreceğiz. Kölesi Zeyd b. Harise ile arasında oluşan sevgi bağını, kuşu öldüğü için üzülen çocuğu teselli etmek için evine kadar gittiğini, Kabuğuna sığmayan Enes b. Malik’e karşı bir kere bile surat asmadığını, Hz. Ali gibi dahi bir çocukla olan ilişkilerine şahit olacağız.
Simsiyah bir köle olan genç Bilal'in Peygamberimizle tanıştıktan sonra, ondan gördüğü değerle Peygamberimize bağlılığı ve hayatında yaşadığı dillere destan değişikliği fark edeceğiz.
Tüm bu örneklerden ve burada sayamayacağımız daha nice örnekten, bir eğitimci olarak öğreneceğimiz çok güzel dersler olduğunu göreceğiz.
Peygamberimizin etrafında kenetlenerek, her türlü zorluklara göğüs geren, ölüm dahil her şeyi göze alan gençlerin, anne babasını, ailesini, sevdiklerini hatta tüm toplumu karşısına alma pahasına peygamber efendimize bağlılıktan asla vazgeçmediklerini göreceğiz.
En zor zamanlarda büyük bedeller ödeyerek Peygamberimizin etrafında kenetlenen ve İslamın yayılmasında en büyük rolleri üstlenen kişilerin gençler olduğuna şahit olduğumuzda bu başarının sırlarını peygamberimizden öğrenmemiz lazım.
Şimdi şöyle haklı bir soruyu soralım. Peygamberimizin etrafında kenetlenen insanların, özellikle gençlerin bu bağlılıklarının nedeni, Onun sadece peygamber olmasından mı kaynaklanıyordu?
Sorusunun cevabı için Âli İmran suresinin 159. Ayetine bir bakalım: “ ...eğer sen onlara kaba ve katı yürekli olsaydın, onlar etrafından dağılır giderlerdi...”
Evet, peygamberimizin etrafında kenetlenen insanlar, o peygamberdir diye yapmadılar bunu.
Etrafındaki insanların
gönlüne girmeyi başardığı için, onlara değer verip candan arkadaş olduğu için, ölümüne kenetlendiler.
Peygamber efendimiz de o gençlere değer vererek, güvenerek çok önemli görevler ve sorumluluklar verdi.
Hepsinden önemlisi o büyük sorumluluklar için onları cesaretlendirdi.
İşte bu sayede, 23 yıllık büyük mücadelesinde en büyük yardımcıları gençler olmuştur.
Biz eğitimciler, her yaşta öğrencilerimizin dünyalarına girme, onları geleceğe en güzel şekilde hazırlama, büyük sorumluluk ve görev verme konusunda, peygamberimizin örnek hayatına, birde eğitimci gözüyle bu pencereden bakmamız lazım.
Kabuğuna sığmayan, inandığı değerler için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan, kanı deli akan gençlerin enerjilerini doğru yönetebilmek için, onların dünyasına girmek, onlarla arkadaş olabilmek çok önemli ve çok kolay.
Yeterki onların gönlüne giden yollar keşfedilsin. İşte tam bu noktada, o yolları keşfeden peygamber efendimizin gençlerle birlikte elde ettiği başarılar tarihe altın harflerle yazılmıştır.
.......
*Hayati HÖKELEKLİ, Din Psikolojisi,
**Seyfullah KARA, Peygamber Döneminde Gençlik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.