Erkal Erdogan

Erkal Erdogan

Park olmak kolay peki ya anı?

Park olmak kolay peki ya anı?

Her Ankaralının anıları hatıraları dondurması köftesi elma şekeridir. Pazar günleri ailelerin evde yapılan yemeklerle buluşma noktasıdır. Çocukların hayvanları canlı olarak gördüğü ayni zamanda şehrin ortasında yeşilin ve hayranların buluşma noktasıdır. Evet, Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ)’den bahsediyorum. Babamın ve benim ortak noktamız onun çocukluğu ve benim çocukluğum ayni yerde geçmiş yıllar sonra ayni şeyleri paylaşıp hoşlanabiliyorduk. Aile  toplantılarında,  cevrede vatandaşlar artık eksikliğini hissetmeye başladı ve bunu da dillendiriyor. Nedeni ise,  hayvanat bahçesi görmemiş neslin konuşmaya isteklerini ortaya koymaya başladı. Bugün 7 8 yaşında çocuklar hayvanları annelerine televizyonda kitapta gördüğü hayvanları nasıl oluyor? Diyerek sormaya başladılar. Uzun lafın kısası acaba Ankapark bu anıları, barındıracak mı? Aileleri oraya toplayıp birbiri ile kaynaştıracak mı? Çocukların büyüdüklerinde hatıraları ile dolu özledikleri yer olacak mı? Bir dondurması, yemeği olacak mı? Umarım... 

METROBÜS ÇOKTA ZOR DEĞİL

İstanbul’un birçok noktası metrobüs ağları ile çevrili toplu taşımayı kullanan bir şekilde metrobüsün kolaylığını yaşıyor. Fakat gelelim Başkente bakalım maalesef ki bu durumdan söz edemiyoruz. Neden yok? Bilinmez. Ana arter İstanbul, Eskişehir, Konya ve Samsun yollarının bir şeridi yalnızca otobüslere ayrılamaz mı?  Vatandaş daha çok toplu taşımaya sevk  edildiği an kimse o trafikte araç kullanmaya heves etmez. Zamanında Konya yolunda yalnızca belediye otobüslerine bir şerit ayrılmış ve uygulamaya konmuştu fakat bir sınır ve kural ne kadar uygulandı derseniz tartışılır. Ve fakat şuan tamda Ankaralılar Başkan Mustafa Tuna’dan yeni ancak hayata dokunur projelerin devamını beklerken tamda Ankara trafiği sürekli konuşulur hale gelmeye başlamışken bir düşünülse iyi olur derim ben. Otobüslerin ve metroların saatini büyük takdirle karşılayan vatandaş bu yapılanı da takdirsiz bırakmaz kanaatindeyim. 

GÜZEL İLGİ

Bu aralar sosyal medyada eski Ankara’ya ait fotoğraf paylaşma hesapları hayli takip edilir oldu. Özellikle 1930-60 arasına ait fotoğrafların paylaşılması ve bunu Başkentlilerin ilgiyle ve hayretle takip etmesi de sevindirici bir durum. Fakat üzücü olan ise o fotoğrafları bakıp burası Ankara mı ? diye tepki vermek. Maalesef yeşil alanların tarihi ve düzenli bir mimarinin olduğu o dönemlerden bugünlere gelindiğinde şuan tamamen beton yığını almış durumdayız. Temenni ederim ki belediyeler de bu fotoğrafları görürler ve tarihten güzel örnekler çıkararak bunu kullanırlar.  
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR