Serhan Yetkinşekerci

Serhan Yetkinşekerci

Para, şekerden tatlıdır

Para, şekerden tatlıdır

Vaktiyle İngilizler, İran’a şeker satmak istemişti.
Ancak satamadılar… Talep yoktu.
Çünkü İran’da çaya tatlandırıcı olarak üzüm veya hurma katılırdı.
İngilizler de çareyi talep üretmek de buldu. Onlara göre insanları şeker tüketmeye ikna etmenin güçlü bir yolu vardı. İranlıları zayıf bir noktadan yakalamanın…
Hemen İranlı mollalarla irtibata geçtiler. Dediler ki, ‘‘Halkın şeker tüketmesi için fetva verin, kazancın %10’unu sizinle paylaşalım’’
Mollalar teklife bayıldı. Öyle ki, Cuma hutbesinde şu vaazı verdiler; ‘‘Siz Allah’ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız! Bundan böyle çaya şeker katacaksınız…’’
Halk anında reaksiyon verdi. Herkes çaya şeker atar oldu. İngilizler için işler bir anda yoluna girmişti. Talep oluşturabilmişlerdi.
Biraz kendilerine güvenerek, biraz da halkın şekere alıştığını düşünerek, mollalara söz verdikleri %10’luk pay konusunda kem küm etmeye başladılar. ‘‘İşlerimiz çok da iyi değil’’ gibi bahaneler ürettiler.
Para, şekerden de tatlıydı.
Mollalar baktı ki, İngilizler yan çiziyor… Yeni fetva verdiler…
‘‘Gâvur icadı şekeri, çaya katmak caiz değildir’’
İranlılar çılgın gibi evlerindeki şekerleri sokaklara döktü.
İngilizler, çareyi yeniden mollalarla masaya oturmakta buldu.
‘‘Tamam yeniden %10’luk payınızı verelim. Yeter ki şu fetvayı değiştirin’’
Ama düşmüşlerdi artık şark kurnazının eline. Mollalar uyanık. %20 pay istediler.
İngilizler kabul etti mecbur.
Ancak ortada bir sorun vardı. Son fetvada mollalar dedi ki, ‘‘Şeker gâvur işidir. Dökün sokağa!’’ Şimdi ne diyeceklerdi de insanlar yeniden evine şeker alacaktı? Ona da çözüm buldular.
Yeni fetva: “Biz size ‘çaya şeker katmayın’ dedik, ama ‘sokaklara dökün de’ demedik, şekeri sokağa dökmeyeceksiniz, şekeri çaya batıracak ve böylece gâvur icadı şekere boy abdesti aldırarak içeceksiniz!”
Halk bu fetvaya da harfiyen uymuştur!
Kıtlama şekerin âlâmet-i farikası da buradan gelir.
Kıtlama mollanın, imanı da kıtlama olur. Kabahat ise cahilindir.
Cahili aldatmak, kandırmak kolaydır.
Burada cahilden kasıt ise, aklını başkasına emanet edendir.
Gerçek Müslüman; okur, araştırır, sorgular… İman ve samimiyet bunu gerektirir.
Aklınızı, başkalarına emanet etmeyin aa dostlar.
Aksi takdirde, çaya şeker dahi attırmazlar adama!
Haftaya görüşmek üzere.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR