Pandemi Sürecinde Tatil Yapılır Mı?
Geçtiğimiz hafta Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından organize edilen ve Antalya’da düzenlenen “Medya, Kültür, Sanat ve Turizm Buluşmaları” etkinliğine katıldım. Programın amacı kentin tarihi ve kültürel alanlarını tanıtmak, iç turizmi canlandırmak ve pandemi sürecinde güvenli bir tatil yapılır mı sorusuna cevap aramaktı.
Antalya’yı ilk defa bu aylarda bu kadar sakin gördüm. Yurt dışı uçuşlarının birçoğunun kapalı olması yabancı turistlerin gelmesini engellemiş, sınavlar nedeniyle de yerli turistler tatil sezonunu açamamış idi. Tüm kent 1 Temmuz’a hedeflenmiş, yerli ve yabancı turistlerini bekliyordu.
Programın açılışı dernek başkanı İbrahim Gökdemir ve Antalya İl Kültür Turizm Müdürü İbrahim Acar ve Antalyalı iş insanı İbrahim İşlek’in konuşmalarıyla başladı. İbrahim Acar, programa katılan gazetecilere Antalya’nın sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını, birçok tarihi ve kültürel mirasa ev sahipliği yaptığını anlattı. Bunun yanı sıra pandemi sürecinde kente gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamak için korona virüse karşı alınan tedbirleri anlattı.
Anadolu’nun farklı illerinden gelen gazeteciler olarak bizde Aspendos, Perge, Kaleiçi gibi birçok tarihi turistik mekanları gezerek alınan önlemleri canlı bir şekilde görebilme fırsatı edindik. Gözlemlediğim kadarıyla Antalya’da önlemler sıkılaştırılmış idi.
Tarihi ve turistik yerlerde maskesiz girmek yasak olduğu gibi tüm girişlerde ziyaretçilerin ateşi ölçülüyordu. Kapalı ya da açık olsun tüm mekanların girişlerine dezenfektan konulmuş ve tüm önlemler alınmıştı.
Yine aynı şekilde otel işletmeleri de hijyen konusunda hassas davranarak tüm önlemleri almıştı. Program dahilinde ziyaret ettiğimiz Venezia Palace Deluxe Resort Hotel Genel Müdürü Tamer Onsoy bizlere aldıkları önlemleri anlatarak Antalya otellerinin misafirlerini ağırlamakta hazır olduklarını söyledi. Burada alınan önlemlerden birkaçını sizlerle paylaşacağım:
Otelde bulunan tüm alanlarda sosyal mesafe planları oluşturularak uyarı levhaları asılmış.
Birçok noktaya dezenfektan dispenserleri ilave edilmiş.
Açık ve kapalı alanlar belirli periyotlarla aktif oksijen bazlı kolloid gümüş ile stabilize edilerek virüse karşı önlem alınmış.
Günübirlik ziyaretçi girişi askıya alınmış. Spa ve fitness üniteleri hizmet dışı bırakılmış.
Maske ve eldiven atıkları için ayrı çöp kovaları yerleştirilimiş.
Girişlere termal kameralar yerleştirilmiş.
Ziyaretçilere verilen kapı –havlu kartı, kalem, vb. UV dolapta dezenfekte edilerek müşteriye veriliyormuş.
Odalar yeni misafir girişi için 12 saat bekletiliyormuş.
Yiyecek ve içeceklerde self servis kaldırılmış ve tek kullanımlık ürünlere geçilmiş.
Tüm çalışanlara maske ve siperlik takma zorunluluğu getirilmiş.
Otelin kapasitesi yarı yarıya düşürülmüş.
Bu ve daha bunun gibi birçok önlemler Dünya Sağlık Örgütü’nün ve Sağlık Bakanlığı’nın uyarıları dikkate alınarak yapılmış. Anlayacağınız Antalya yerli ve yabancı tursitlerini ağırlamakta hazır gözüküyor. Geriye sadece turistlerin Antalya’yı tercih etmesi kalıyor.
Bana soracak olursanız alınan önlemleri yeterli buldum ve tatmin oldum. Gönül rahatlığıyla bu tarz önlemleri alan işletmelerde tatil yapılabilir, tarihi ve turistik yerler ziyaret edilebilinir. Ama şu da unutulmamalıdır, ne kadar önlem alınırsa alınsın ilk önlemi maske takarak ve el hijyenimize dikkat ederek biz alacağız. Aksi takdirde sadece bu önlemler bizi Kovid-19’dan korumayacaktır.
Son olarak yeri gelmişken söyleyim. Antalya’da maske takmak zorunlu olmamasına rağmen hemen hemen herkes dışarıda maske takıyor olması gözümden kaçmadı. Sonradan öğrendim ki Antalya’da vaka sayıları ciddi düşüş içerisindeymiş. Bu da kendimizin alacağı önlemin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.