Pandemi Nereye Gidiyor?
Korana virüs hastalığının ülkemizde görülmeye başlandığı tarihin üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçti. Bu zaman zarfında iyi başladığımız bir süreci giderek daha içinden çıkılmaz hale getirdiğimizi söylememiz gerekiyor. Salgının başında, sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere tüm milletimizin ortak özverisiyle ülkemiz için umutlu yarınlar uzak görünmüyordu. Türkiye’nin sağlık sistemi de özellikle Avrupa ve ABD ile mukayese edildiğinde, sosyal devlet olmanın şartlarına haiz ve pandemiyi en iyi yönetebilecek sistem olarak gözüküyordu. Ancak hastalığın seyri ve bulaş hızı dikkate alındığında sağlık sisteminiz ne kadar iyi olsa bile bulaşmayı engelleyebilecek tedbirlere topyekûn uyulmadığı takdirde önü alınmaz sorunlara yol açabileceği su götürmez bir gerçektir. Bugün gelinen noktada yaklaşık bir ay önce atılan normalleşme adımlarının bugün daha ciddi kısıtlamalara yol açtığını görüyoruz. Bu süreçte özellikle millete örnek teşkil etmesi gereken sorumluluk mevkiinde bulunan kişilerin çok daha dikkatsiz davranmaları da bu faturayı ağırlaştıran ayrı bir husus…
Ben ne doktorum ne de salgınla ilgili herhangi bir ihtisasım var. Ancak biri yılı aşkın devam eden bu salgın sürecini herkes kadar gözlemlemeye çalışıyorum. Görebildiğim kadarıyla bugüne kadar bulunan aşılar dâhil Korona’ya karşı tam olarak direnç geliştiren bir ilaç geliştirilemedi. Bu yönüyle baktığımızda hastalıkla birlikte yaşamanın mecburiyeti hepimizi kapsıyor… Fakat bu süreç içerisinde bazı kesimlere göre daha çok mağdur olanlarımız var. Bunlarında en başında öğrenciler geliyor. Üç dönemdir kapalı olan üniversitelerin yanında, yarım yamalak bir açılıp bir kapanan lise-orta ve ilkokul öğrencileri bu sürecin en büyük mağdurları. Pek tabi uzaktan eğitimle yaraya merhem olunmaya çalışılıyor. Fakat eğitim gibi ülkemizin en hassas noktalarından birinin bu kadar sekteye uğraması geleceğimiz açısından endişe verici… Bu süreçte başta siyasiler olmak üzere herkes üzerine düşen fedakârlıktan daha fazlasını okulların açılabilmesi için göstermelidir. Eğer bu hastalık hayatımızın bir gerçeği ise hayatımızın en önemli gerçeği olması gereken eğitimi sekteye uğratmadan süreç yönetilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.