ÖZ-DEĞER(SİZLİK)
“Bir insanın kendine değer vermesi, kendine saygı duyması, kendinin farkında olması” olarak adlandırılan ve Türk toplumunun çok fazla üzerinde durmadığı iki kavramdan bahsedeceğim bugün sizlere. Öz değer ve Öz değersizlik.
Bu iki kavram gündelik hayatta kendimizi nasıl yorumladığımızı belirleyen 2 önemli etken. Bilinçli ailelerden meydana gelen çocuklar öz değerinin farkında olan bireylere dönüşür. Öz değerinin farkında olan birey, diğer bireylere saygıyla ve sevgiyle yaklaşır. Kişi kendi değerinin bilincinde olduğunda motivasyonu yüksek olacağından hayat karşısında doğru yolla ilerleyecektir.
İkinci kavram öz değersizlik. Bugün üzerinde duracağım temel konu bu. Kişinin kendi değerinin farkında olmaması. Bu bireyler toplumdan kendilerini soyutlayan, yetersiz bulan, güvensiz, hayattan istediği cevabı alamayan bireyler topluluğunu oluşturuyor.
Her bireyin belirli dönemlerde kullandığı ‘yeterli değilim, yeterince iyi değilim, iyi biri miyim?, ben kimim?’ gibi uzayan cümleler öz değersizliği sorgulayan bireyleri oluşturur.
Öz değer kavramının zıttı olan öz değersizlik bugünün dünyasında mutsuz bireylerdir. Kişi kim olduğunun, ne yapmak istediğinin farkında değildir. Değersiz hisseden bir kişi, yaşamın tamamen olumsuz yanlarını görmekte ve karşısında mutlu gördüğü kişiyi de aşağı çekmektedir. Bu eğilimde olan kişilerde depresyon, kaygı, stres ve sürekli mutsuz olma gibi duygusal bozukluklar çok sık görülmektedir.
Hayatımızın belli dönemlerinde bu durumlara maruz kalabiliriz. Hayat karşısında düşmeden kalabilmek çok mümkün görülmüyor. Fakat kendi öz değerimizi ne kadar diri tutarsak insanlar arasında yatan olumsuzluklardan o kadar az yara alırız. Günümüz dünyası olumsuzlukların içerisinde savrulup duruyor. Altında yatan temel sebep ise kişinin kendi değerini bilmeyip hep başkaları altında ezilmesi. Her birimiz yaşamımızın belli kesimlerinde değersiz hissedebiliriz.
Hayatın akışı bu şekilde. Fakat kişi bu durumu ne kadar içselleştirirse o kadar zarar görecektir. Bu durumu en aza indirmek için ise yapmamız gereken olaylara bakış açımızı değiştirip, yeterli bir birey olduğumuzu kulağımıza fısıldamak. Hem de her fırsatta. Kimliğini bilen, kendini bilen bir birey kendini bilen bireyler yetiştirecektir. Bilinçli birey toplumumuzun aç olduğu bireydir. Kişi kendi değerini bilmek için ne kadar çabalarsa toplum o kadar ışıldayacaktır.