Ormanlar devletin ayıbına dönüşmesin
Ülke gündemine oturan orman yangınlarını sadece televizyon kanallarından seyrettiğinizde, ateşin ortasında bulunanların kimler olduğuna pek dikkat kesilmiyorsunuz. Televizyon kanallarında görülen itfaiye araçları ve jandarma kuvvetlerinin ekranlara yansıması bize itfaiye olaya el koydu şeklinde yanlış bir bilgi sunuyor.
Olayın asıl yüzü öyle değil! İtfaiye araçları şehir merkezlerinde yanan yerlerin söndürülmesi için mücadele veren, ihtiyaç duyulması halinde su tedariki konusunda orman işçilerine yardımcı olan bir teşkilat unsuru. Ormanlarda mücadele veren işçiler kendi aralarında kendilerine ‘ateş savaşçısı ’diyor. Bu kişiler orman çalışanları. Kısaca ateşin karşısında, ateşi söndürmek için mücadele eden kişiler onlar.
Bu insanların emeklerini görmezden gelen yeni yeni şeyler anlatacağım sizlere.
Mesela orman işçisi sadece ateşin olduğu bir zamanda çalışmaz; Yılın bütün ayları ormanların içerisinde fidanlamasından tutun, damgalamasına, budamasına kadar bütün emeklerin başucunda bu insanlar duruyor.
Orman bölge müdürlüklerinde mücadele veren bu insanlar aynı zamanda üretim aşamalarında da etkililer. Kısacası evlerinize gelen mobilyalardan tutun, soluduğunuz nefesinize kadar dahli olan bir kesimden bahsediyoruz. Peki, bu arkadaşları dinlemek istediğinizde bizlere hükümete neler söylüyorlar hiç merak ettik mi?
Ateş savaçcıları yıl 12 ay olmasına rağmen sadece 9 ay 29 gün çalıştırılıyorlar. Birçok ateş savaşçısı 9 ay 29 gün sonra işsiz kalma korkusu yaşıyor. Devletin onları kadroya dâhil etmeleri en büyük arzuları. Bazıları en azından 10 aylık çalışma süremizin sürekli olmasını istiyoruz talebi olsa da, tarım bakanlığının bu durum karşısında suskun kalması anlaşılır değil. Dr. Bekir Pakdemirli orman işçileri tarafından sevilen bir bakan. İşçiler biz onunla çalışırken kendimizi yalnız hissetmiyoruz diyor mesela. Fakat orman işçilerinin sevdiği iki lider olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakan Pakdemirli’den bir müjde duymamaları onları mahsunlaştırıyor, yalnızlaştırıyor ve üzüyor. Ateş savaşçıları başarılı bir güç. Asker ve polisten sonra bu ülkeye en çok şehit veren, en çok gazisi olan örgütlü bir yapı.
Bu arkadaşların çalıştırılıp kapı önüne konmaları ise çok büyük bir devlet ayıbı olarak görülüyor. Cumhurbaşkanımızın İzmir büyük yangınında acil 5000 işçi alın talimatının hayat bulmaması, emekli olan 700 işçinin yerinin doldurulmaması, 8600 mevsimlik işçinin 9 ay 29 gün çalıştırılıp sadece ve sadece 2 aylık ücretleri verilmesin diye kapıya konmaları kimseye anlaşılır gelmiyor.
Orman yangınlarında su tedariki yapan helikopterlerin saatlik ücreti 140 Bin TL. Gökten yağdırılan suyun eksik yer ekipleri sebebiyle ateşin söndürülememesi düşünüldüğünde, saatlerce gökten yağdırılan yağmurlamalar ciddi bir külfet olarak görülmesine rağmen, eksik işçi durumu hususunda yeni adımların atılmasını gerekli kılıyor.
Sosyal medya sayfasında dikkatimi çeken birkaç hususu sizlere anlatmak istiyorum. Hatay’da PKK terör örgütünün yaktığı ormanlara işçiler sevk ediliyor. Sosyal medya sayfalarında işçiler yola çıkıyoruz Hatay yangınına gidiyoruz gibi resimler paylaşıyor. Buraya kadar herşey normal değil mi? Normal olmayanı söyleyeyim; Hatay yangınına Yalova’dan, Bursa’dan Kocaeli’den, Konya’dan kısacası 8-9 saat uzak mesafedeki illerden destek gidiyor. Bu durumun asıl sebebi işçi yetersizliğidir. Hatay yangınına saatlerce yol giderek ulaşmaya çalışan Ateş Savaşcıları terk ettikleri illerinde bir yangın çıkması durumunda çaresiz kalıyor. Yolda geçirdikleri saatleri de hesaba kattığınızda ateşin o saat dilimi içerisinde ne hale dönüştüğünü televizyonlarda, gazetelerde gördük.
Şarkılarda konu olan aman ormancı, canım ormancı sözleri pekte yerini bulmuyor. Ormanların yandığı anlarda hatırlanan bu insanlar sadece ateş var diye oralarda değiller. Yazımı okuyan sizler; ormanların kendiliğinden oluştuğunu iddia edebilir mi? Bu insanlar ormanları yaşatıyor aynı zamanda koruyor. Gelin sizlerde bu insanları koruyun. Sıkıntılarına çözüm olun. Orman işi yapan bir bireyin sadece orman işi yapması gerektiğini hatırlatın. Orman çalışanlarının yetkili sendikası olan Öz Orman İş Genel Başkanı Settar Aslan’ın dediği gibi ‘Doğanın ateşle mücadelesinde doğanın kazanması için gerekeni yapın’ Saygı ve sevgilerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.