Opus Dei terör örgütü - 2
Opus Dei’nin misyonu, Katolikliğin temeli sayılan inanışların aslında hiç de öyle olmadığını Katoliklere göstererek Katolik inanç sistemini süreç içinde zayıflatıp yıkmak ve böylelikle tüm Katolikleri siyonistlerin taptığı İblis’e itaat etmeye yönlendirmektir.
Katolikliğin temeli sayılan inanışlar ise Hazreti İsa’nın çarmıha gerilerek öldürüldüğü, soy sürmediği, günümüzdeki İncil’in tanrı sözü olduğu gibi iddialardır.
Opus Dei Terör Örgütü’nün hermetik ve hücre tipi yapılanması FETÖ ile büyük benzerlik gösterir. Numerari denen kıdemli üyeler, hiç evlenmezler, Opus Dei’nin ışık evlerinde bir arada yaşarlar, kazançları ve harcamaları örgüt adınadır. Doktora tahsili yapmaları şarttır. Hazreti İsa’nın çektiği acıyı tatmak ve ona ulaşmak istedikleri için Ortaçağ’da olduğu gibi çivili zincirleri her gün iki saat bacaklarına bağlarlar. Supranumariler ise evlenme ve çocuk yapma izni alan ve örgüt dışında yaşayan numerarilerdir. Örgüte düzenli olarak himmet öderler. Aggregatiler, evlenmedikleri hâlde örgütün ışık evlerinde değil de dışarıda yaşayan militanlardır. Cooperatoriler ise çağrıştırdıkları kooperatif kelimesinden de aklınızda kalacağı üzere örgütün yardım ve eğitim çalışmalarına katılan gönüllü militanlardır.
Opus Dei’nin kurucusu Josemaria Escriva’nın örgütün temelini oluşturan rehber kitabı “Yol” (the Way) adını taşımaktadır. 1934 Yılında yazılmış, 43 dile çevrilerek tüm dünyada 4,5 milyon satmıştır. Fettoş’un İngilizce’ye çevrilen ilk kitabının adı da aşağı yukarı aynıdır: “Criteria, or Lights of the Way” (İzmir, 1990). Escriva’yı yakından tanıyanlar, onu dengesiz, sinirli ve paranoyak biri olarak anlatmaktadırlar. Nurettin Veren de ifşaatlarında Fettoş’tan aynı şekilde bahsetmektedir. Opus Dei’nin aynen FETÖ’deki gibi ülke imamları (kardinalleri), bölge ve şehir imamları (papazları) bulunmaktadır.
Opus Dei Terör Örgütü ile FETÖ hatta Moon Terör Örgütü arasındaki diğer bir önemli benzerlik ise eğitimi bir propaganda ve taraftar toplama aracı olarak kullanmalarıdır. Mooncular Koreli Hristiyan erkekleri Orta Asyalı Müslüman kızlarla evlenmeye teşvik ederken Opus Deiciler de mensuplarını Müslüman kızlarla evlenmeye özendirmekte ve evlilik törenlerini resmi törenlere dönüştürerek sembolleştirmektedirler. FETÖ’nün de özellikle dinlerarası diyalog etkinlikleri çerçevesinde Müslüman kızları Hristiyan kâfirlerle evlendirme gayreti ve teşviği olduğunu ve bu evlilikleri abartılı törenlerle kutsadığını biliyoruz.
Aslında siyonizmin dinleri ateizme devşirme çalışmaları bu üç terör örgütü ile sınırlı değildir. Çok sayıda başka oluşumlar da vardır ancak bu üçü kadar ön plana çıkmamışlardır. İstisnaen Çin’de yükselişe geçen ve Scientology Tarikatı adıyla da bilinen Falun-Gong Terör Örgütünü ayrı bir yere koyabiliriz. Scientology (Bilimcilik) Tarikatı, ABD’deki çalışmaları başta olmak üzere FETÖ ile çok yakın temasları olan bir yapılanmadır.
Demem o ki FETÖ’nün nasıl lanet bir örgüt olduğunu bildiğimiz gibi FETÖ’nün öz kardeşlerini, üvey kardeşlerini, kimlerin çocuğu olduğunu, emmi oğullarını ve teyze oğullarını da gayet iyi biliyoruz. Siyonizmin çevirdiği dolapların farkındayız.
Her zaman söylediğim gibi, meydanı asla şeytanın uşaklarına bırakmayacağız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.