Önde Örnek
İnsanların fazlalığı, dünyayı sömüren ve yön veren çevrelerce nüfus azaltılması gerektiğini istiyorlar. Yıllarca da azaltılması için formüller arıyor ve uyguluyorlar.
Yıllardan beri doğum kontrollerle başlayan sayısı çalışmalarla önce nüfus artışını durdurmalar, sonra da azaltmak için çalışıyorlar.
Nüfusun azaltılmasının en yoğun olduğu çalışmalar İslam ülkeleri ve Afrika zencilerinin olduğu ülkeler… Bu ülkelerde sadece doğum kontrollerle değil, sayısız akla hayale gelmedik yöntemler kullanılıyor.
Sözde gelişmiş ülkeler sömürdükleri bu ülkelerde sadece sömürdüler. Yer üstü ve yeraltı zenginlikleri ile saltanat sürerken yerli halkı sadece sömürmüşlerdir. Her gün sabahtan akşama kadar içtikleri kahvenin içildiğini bile öğretmemişlerdir. Ne kadar kıymetli bir şeyi üretip sattıkları kahveden yarı aç yoklukla yaşarken onu alan emperyalistler saltanatını sürmüşler. Servet üstüne servet kazanmışlardır.
Okyanusların en güzel balıklarını çıkartıp yedirtmemişlerdir. İnançlarına göre yasak olduğu inandırılmıştır. Çıkardıkları balıklar efendilerine gemilerle giderken onu çıkaranlar açlıkla mücadele edip çoğu çocuklarını kaybetmiştir.
Biraz uyandıklarına da içeriden çıkardıkları bir kısım insanlarla bağımsızlık mücadelesi adı altında onların sömürü çarklarının düzenli çalışmasında değirmene su taşımışlardır.
İslam ülkelerinde değişik vesilelerle kurdukları teşkilatlarla birbirlerine kırdırılmıştır. Bazı ülkeler ‘Myanmar’ gibi direk ölüme terk edilmiştir. Evlerinden, vatanlarından terk edilmesi için öldürülmüşlerdir. Hatta zorla göçe zorlanmışlardır.
Arap baharı ile emperyalistler sömürdükleri ülkeleri yeniden dizayn etmek için insanları sokaklarda ölümle baş başa bırakmışlardır. İktidarlar değişmiştir. Yeni sömürü şekliyle o ülkelerin zenginlikleri sömürülmüştür. Ülkeler kan gölüne dönmüştür. Bir ekmeğe muhtaç olmuştur.
Göçmenleri ölüme terk eden dünyanın yanında sadece Türkiye sahip çıkmıştır.
Türkiye, iç çalkantılarla, ihtilallerle, 28 Şubatla, 15 Temmuzla oyun içindeki oyunu fark etmiştir.
Birincisi savunma sanayiine, ikincisi sağlık sektörüne önem vermiştir. Her ikisinde de çok kısa sürede dünyadaki yerini almıştır. Şehir hastaneleri ile geleceği iyi kestirerek zamanında inşa etmiştir. Etmeye de devam etmektedir.
Her alanda olduğu gibi dünyanın ne tarafa doğru gittiğini kestiremeyenler bu kadar hastaneye ne gerek var demişlerdir. Aynı gruplar daha hastane yetersizliğinden dem vurmuşlardır.
Covid-19’da ne kadar doğru karar verildiği anlaşılmıştır.
Virüsün ilk başlangıcında dışarı yasaklar başladığında özgürlüğümüzü engelleyemeyezler diye ortalığı karıştırmaya çalıştılar.
Ekonomi daha fazla zarar görmesin diye maske, mesafe, hijyene uyarak yavaşlatma getirince de ölümler çoğalınca aynı gruplar devlet neden sınırlama getirmiyor diye bağırmaya başladılar. İhlal edenlerde kendileri olmuştur.
Türkiye, bu sürede dünyaya örnek oldu. Hatta ABD dahil sözde gelişmiş bütün ülkelere yardımda bulundu. Önde, örnek, çözüm üreten masada mutlaka olması gereken ülke oldu. Türkiye, 2023’e dev hamlelerle yoluna devam ediyor. Ayak bağı olmayın yeter. Dünya yeniden kuruluyor. Türkiye örnek model oluyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.