Hakan Şahin

Hakan Şahin

  ÖN KOŞUL UZLAŞMA KÜLTÜRÜ

  ÖN KOŞUL UZLAŞMA KÜLTÜRÜ

Literatürde milletvekili, halk tarafından genel oyla yasama meclisine seçilen temsilci, parlamento üyesi, yasama dokunulmazlığı bulunan kimsedir. İdeal milletvekili vatandaşın sorunlarını, ihtiyaçlarını, isteklerini araştırmayı, bunları mecliste gündeme getirmeyi, bunlara çözüm aramayı ve milleti en iyi şekilde temsil etmeyi kendine görev edinmiş saygın kişidir. Türk milletinin gözünde milletvekili, seçim zamanları vatandaşa vaatlerde bulunan, seçildiğinde yüksek maaşlarıyla gündeme gelen, mecliste kavga, gürültü içerisinde bir şeyler yapmaya çalışan kimselerdir. Tabi her yerde olduğu gibi mecliste de istisnai olarak efendilikten ödün vermeyen kişiler bulunuyor. Bu insanların meclis çatısı altındaki herkese örnek teşkil etmesi en büyük temennimdir.
Vatandaşın gözünde genelleme bulmuş olan kötü imajı düzeltmek adına milletvekillerinin çaba göstermemesi üzücü. Millet de bu durumu öğrenilmiş çaresizlik içerisinde takip etmekten başka bir şey yapmıyor. Yani millet maalesef ki vekillerin kavgasına alıştı. Bütçe görüşmeleri olur kavgayla, anayasa görüşmeleri olur kavgayla… Vatandaş ta medyadan kim, kiminle, nerede, nasıl dövüştü gibi magazinsel bir tavırla vekillerini takip ediyor. Milletin bu olayları rutin olarak karşılaması ve alışmış olması mecliste şiddetin dozunu artırıcı bir geridönüş sağlıyor. Şöyle ki milletvekilleri arasındaki şiddet her geçen gün artıyor. Sinirler gerildiği anda başlayan itiş kakışlar, yumruklaşmaya, yaralanma olaylarına dönüşmeye başladı.
Geçtiğimiz hafta ne yazık ki kadın milletvekillerimiz de şiddet olaylarıyla gündeme geldi. Mecliste sinirlerine hakim olamayan kadın vekillerin çirkin görüntüleri basına yansıdı. Mecliste saygı ortamını tesis etmek adına öncü olmasını beklediğimiz kadınların kavga görüntüleri içerisinde yer alması üzücü bir hadise olarak kayıtlara geçti.  Umarım kadın vekillerin kendilerine yakışmayan bu görüntüleri ilk ve son olarak kalır. Güzel işler ve örnek davranışlar sergileyerek kötü görüntüleri hafızamızdan atmaya yardımcı olurlar.
Meclisteki şiddet görüntüleri anayasa görüşmelerinin önüne geçmekte, dikkatleri asıl meseleden uzaklaştırmaktadır. Çok önemli bir konu olan Anayasa görüşmeleri ülkemizin rotasını belirleyecek bir çalışmadır. Bu çalışmayı gerçekleştirirken azami sağduyu gösterilmeli, ülke menfaatlerinin önüne başka bir durumla geçilmemelidir. Vatandaşlar yeni sistemin ne getireceğini merak ediyor.  Millet mecliste vekillerin yeni anayasanın eksiğini, fazlasını, avantajlarını, dezavantajlarını tartışmasını ve sonuç üretmesini bekliyor. Bunun da kavgayla değil uzlaşı içerisinde yapılmasını arzu ediyor.
Hangi sistem olursa olsun demokrasilerde asıl olan uzlaşı kültürüdür. İster başkanlık sistemi olsun ister parlamenter sistem olsun milletin seçimle başa getirdiği kimseler sağduyu ve uzlaşı unsuru dışına çıkarak başarılı olamazlar. Alınan kararlarda vatandaşın desteği alınmak isteniyorsa eleştiriye açık olmak şarttır. Her farklı fikre açık olup etraflıca tartışmak demokrasinin mayasında vardır. Ülkemizin özelliklerini göz önünde bulundurduğumuzda farklılıkların bir araya gelerek millet olduğunu görmekteyiz. Biz farklılıkların güzelliğini ortaya çıkaran, bunlardan beslenen ve bunlarla beraber büyüyen bir devletiz. İslam inancı da bunu gerektirir ki insanlar arasındaki her türlü ayrımcılığı yasaklar. Hoşgörülü olmak en başından beri Türk-İslam topluluklarının karakteristik özelliklerinden bir tanesidir.
Devletin bekası, milletin refahı için girişilen yeni anayasa çalışmalarına zarar veren gruplar bulunmaktadır. Uzlaşma ve çözüm gayreti göstermeyen cenahlara rağmen gelişmekte olan Türkiye aydınlık bir geleceğe doğru yoluna devam etmektedir. Ana muhalefet partisinin anayasa görüşmeleri esnasında toptan hayırcı tavrı uzlaşı ortamına zarar vermektedir. CHP’nin genel kurulda ortamı geren ve uzlaşıdan uzak tavrı cumhuriyetin kurucusu ve savunucusu misyonuna ters düşmektedir. Mevcut anayasa ve sistemin büyüyen Türkiye’ye dar geldiği ortadadır. Bu tespit üzerine modern, akılcı ve ihtiyaçlara cevap veren demokratik bir yeni düzene geçilmesi şarttır. Demokrasi kültürüne sahip her kesim bu doğrultuda çalışmalı ve uzlaşmacı tavır içerisinde olmalıdır. Uzlaşma kültürü demokrasinin ön koşuludur. Artık ülke olarak yersiz kavgalarla zaman kaybedecek lüksümüzün kalmadığının her kesimden insanın anlaması gerekiyor.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR