Aslında herkesçe malumdur da Olimpos Dağı’nın asıl yüzü, onun eteklerine tutunup da parazit gibi yaşamaya razı olanlar gözlerden kaçırmaya çalışır her fırsatta... Özgürlükler ülkesi(!) ABD’nin bütün dünyaya anlattığı özgürlük masalının ne ihtiva ettiğini yakın zamanda hepimiz görmüş olduk. Aslında bu ilk değildi muhtemelen de son olmayacak… Merhum Cemil Meriç Hocanın da ifade ettiği gibi “Hala anlamadınız mı? Olimpos Dağı’nın çocukları Hira Dağı’nın evlatlarını asla kabul etmeyecektir.” 

Bizim medeniyetimiz, 124 bin peygamberin tamamına imanla beraber, Efendimiz (sav.) buyrukları üzerine neşv-ü nema bulmuştur. Efendimiz bir medeniyet manifestosu olan Veda Hutbesinde buyurmuşlardır ki “Arabın aceme, acemin araba hiçbir üstünlüğü yoktur! Üstünlük ancak takvadadır!” Biz insanlığa bu ruhla bakarız… Bu ruh insanlığın kurtuluş reçetesi, birlikte yaşayabilmesinin tapusudur! 

Ancak bu ruhtan yoksun bir cinnet halinin dünyayı böyle yaşanmaz bir yere çevireceği de su götürmez bir hakikattir. Tüm dünyaya üflenen bu ruh Hira Dağı’nın heybeti gibi hala ayaktadır.
Dünyayı bir ateş çemberi haline getiren ve bunu da Olimpos Dağı’nın zirvesinden gülerek seyredenleri artık herkes fark etmek zorundadır. İslam coğrafyasını kan gölüne çevirenlerin, ülkemizi kırk senedir terör belasıyla meşgul edenlerin artık Dünyaya özgürlük masalları anlatmasının önüne geçmek mecburiyetindeyiz. Bunu ne Olimpos Dağı’nın eteklerine yapışmış sözde aydın(!) kitlesi ne de tüm kurum ve kurallarıyla Olimpos Dağı’na endekslenmiş olanlar yapabilir. Bu borç Müslüman Türk’ün omuzlarındadır!

Mazlumların ahı elbet bir gün Olimpos Dağı’nı yakacaktır. Hak Teala, “imhal eder ama ihmal etmez.” Rabbim o gün de bizleri mutlak intikamının memurları kılsın!