ÖĞRETMENLER DEVLETİN ZİRVESİ İLE BULUŞTU
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü geride bıraktık. Türkiye’nin 81 ilinden mesleğinde fark yaratan 208 öğretmenimiz, engelli öğretmenlerimiz, şehit ve gazi eşi öğretmenler ile yurt dışında Yunus Emre Türk Kültür Merkezlerinde güzel dilimiz Türkçeyi yabancılara öğreten öğretmenler bu anlamlı başkent Ankara’daydılar. Öğretmenlerimiz, önce Millî Eğitim Bakanımız Nabi AVCI, sonra Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU ve ardından yeni Meclis Başkanımız İsmail KAHRAMAN tarafından kabul edildi. Akşam ise Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN, Külliye’de öğretmenlerimizi kabul etti ve öğretmenlerin gönüllerini fethedecek bir konuşma yaptı. Konuşmasında kendisinin öğretmenlerinin eseri olduğunu ve her öğrencinin öğretmenlerinin eseri olduğunu vurguladı.
24 Kasım’da öğretmenlere refakat etmek, bu anlamlı günde onlarla birlikte olmak bize de nasip oldu. Öğretmenlerimizin her birinin gözünde devletin en zirvesi ile buluşmanın, onlar tarafından kabul edilmenin tarifsiz mutluluğu vardı. Öğretmenler bir meslek grubu olarak 24 Kasım’da devletin en zirve isimleri ile buluşarak kendilerine atfedilen değeri bir kez daha görmüş oldular.
Peki nedir öğretmenlik? Öğretmeni ne mutlu eder? Maaş ve ek gösterge artışı, hakların iyileştirilmesi elbette her öğretmeni memnun ve mutlu eder. Ancak öğretmenin esas mutluluğu çocuğun bir doğruyu öğrenebilmiş, erdem ve fazileti kavrayabilmiş olmasıdır. Çocuk sevgisi en büyük tutkusudur öğretmenin. Bu makam önce çocuk sevgisiyle filizlenir. Öğretmenlerin en büyük mutluluğu, öğrencilerini hayata atılmış, ülkesine yararlı bir insan olarak görmektir.
Öğretmenlik bir sevdadır. Hem de bir kara sevda. Sorumluluğu ağır, yükü cevahir, emaneti kutsal bir sevda. Öğretmenlik kutsal bir görev, öğretmen de bir yüce rehber. Yol gösteren, çetin şartlar karşısında yılmayan, özveriyle, heyecanla, azimle öğrencilerinin yanında yürüyen ve onları yürüten bir rehber.
Öğretmenlik bir bahar güneşidir. Nasıl can verirse güneş; havaya, suya, toprağa… Nasıl can verirse bahar, kışın ayazında ölmüş doğaya. İşte öğretmen de öyle can verir insanlığa.
Öğretmen bir ışıktır. Etrafını aydınlatan, öğrencilerini doğru, iyi ve güzel olana kılavuzlayan, onları bulundukları noktadan çok daha ileriye götürmeye çabalayan, didinen bir ışık.
Öğretmen bir aynadır. Kendisine bakanlar iyiyi, doğruyu, hoşgörüyü, geleceği onda görür. Her daim öğretmenlerin öğrenmeye, yeniliklere ve teknolojik gelişmelere açık olması gerekir. Çünkü öğretmenler, topluma irfan ve medeniyet kapısını açan, onlara öncülük eden bireylerdir. İşte bu yüzden öğretmenlik hiç bitmeyen bir öğrenciliktir.
Öğretmen, eğitmendir, sanatkârdır, çiftçidir... Dünyanın en güzel meyvelerinin yetişmesine vesile olur, en güzel sanat eserlerine renk katar. Ne mutlu öğretmenlere ki değeri hiçbir maddi karşılıkla ödenemeyecek bir mesleği icra ediyorlar. Dünyanın en güzel çiçeklerini yetiştiriyorlar. Bu düşüncelerle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, öğretmenlerimize yaşamları boyunca başarı, sağlık ve mutluluklar diliyorum.
Uğur KILIÇ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.