Tarih boyunca bu coğrafyada millet olarak birçok oyuna, ihanete maruz kaldık ve kalmaya devam ediyoruz. Oynanan oyunların hedefine ulaşmasında ve bize azami derece de zarar vermesindeki en büyük etken,  hiç şüphesiz, küresel tezgahçıların içimizden birilerini kendilerine destekçi bulmalarıdır.

Bu ihanet şebekesi her dönemde, birçok alanda düşmanla işbirliği yapmış, şahsî menfaatleri uğruna vatanına milletine ihanet etmekten geri durmamıştır. 

Yerli otomobilimizin tanıtıma çıkıp 60 yıllık hayalimizi gerçekleştirdiğimiz şu günlerde o ihanetin önemli bir parçası olan ilk uçağımız ve ilk otomobilimizle ilgili oynanan oyunları ve o oyunlarda, ihanet pahasına rol alan, işbirliği yapan hainleri yeniden hatırlamakta, hatırlatmakta fayda var.

Yıllarca önce kritik önemine rağmen Yeşilçam da Şener ŞEN'İN canlandırdığı tiplemesiyle, alaycı bir şekilde basit bir rol ile çılgın, dengesiz bir kişilik olarak takdim edilerek geçiştirilen, İlk uçağımızın mimarı VECİHİ HÜRKUŞ ve onun nasıl engellendiğinin yürek burkan, bu kadar da olmaz dedirten, hikayesini yeniden hatırlamakta ve bu gerçeği insanımıza, özellikle gençlerimize anlatmakta fayda var. 

60 yıl önce büyük bir heyecanla, 23 gözü pek mühendisin geceyi gündüze katarak 3 ay gibi kısa bir sürede, 29 Ekim 1961 yılı Cumhuriyet Bayramı törenlerinde Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL’İN binmesi için yetiştirilen Devrim Arabası, traji komik bir gerekçeyle ama gerçekte büyük bir ihanetle yerli otomobil girişimi rafa kaldırıldı. 60 yıl önce atılan bu eşsiz adımın bu süre zarfında, kararlı bir şekilde sürdürülmesi halinde bugüne kadar ülkeye katacağı katma değer için gelin basit bir hesap yapalım.

2019 ocak ayı verilerine göre trafiğe kayıtlı 20 milyon 98 bin 994 araç var. Bu araçların ortalama fiyatlarını siz kendi hesabınıza göre takdir edip bir rakam belirleye bilirsiniz. Ben bunu 60 bin lira olarak alıp bir rakam çıkarmak istiyorum.

60 bin × 20.098.994 = 1,205,939,640,000 

Okumak için zahmet etmeyin. Onu da ben okuyayım.

1 trilyon 205 milyar 939 milyon 640 bin lira. Bu rakam sadece bugün trafikte olan arabalara ortalama ödenen millî servet. 60 yıl boyunca ithal ettiğimiz araç sayısını ve yine 60 yıl boyunca o araçların yedek parçalarına ödediğimiz miktarları hayal ve hesap etme imkanına maalesef ben sahip değilim.

Bu rakamlar sadece kendi harcadığımız millî servetimiz. Bir de 60 yıllık dünya piyasasında  güçlü bir rekabetle dünya çapında bir marka oluşturup elde edeceğimiz gücü ve imkânı bir düşünelim. İşte o zaman bu oyunların, tezgahçılarla işbirliği yapan hainlerin bu millete neler kaybettirdiğini daha iyi anlamış oluruz.

Devrim otomobilinden çok daha önce, 1924 yılında ilk yerli uçağımızı yapıp uçuran 28 yaşındaki genç, cesur, girişimci pilotumuz VECİHİ HÜRKUŞ, baştacı edileceği yerde, izinsiz uçtuğu gerekçesiyle ev hapsine ve para cezasına çarptırılması hangi akılla, zihniyetle açıklanabilir anlamak mümkün değil.  VECİHİ HÜRKUŞ ’un daha ilk adımlarından başlayarak ömrünün son günlerine kadar mücadeleden vazgeçmediği halde türlü engellemelerle nasıl başarısız edildiğini ve ömrünün son yılarını nasıl yokluk içinde geçirdiğini içimiz yanarak okuyoruz. Bilmem hangisine yanmalı, 100 yıl önce Türkiye'yi dünya devlerinin arasında rakipsiz lider yapacak projenin engellenmesine mi yanalım? Yoksa baştacı edilmesi gereken bir gencin türlü oyunlarla, ihanet derecesinde akılsızlıklarla engellenip sefil bir hayata mahkum edilmesine mi?

Tüm engellemelere rağmen bir dünya markası olma yolunda çok güçlü ve iddialı bir adımla yola çıkan yerli otomobilimiz sadece 81 milyon Türkiye'ye değil güçlü bir Türkiye hayalini kuran, özlemini duyan diğer gönül ve ümmet coğrafyalarımızı da heyecanlandırdığını biliyor ve görüyoruz. Hayırlı olsun.

Şimdi buradan sizlerin şahitliğinde, Yerli Otomobilimize sahip olup bininciye kadar arabamı yenilemeyeceğime huzurlarınız da söz veriyorum.