Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

“Nerede Ermeni varsa orada facia vardır”

“Nerede Ermeni varsa orada facia vardır”

Ermeni Tehcirinin 100. Yılında mükemmel bir toplantı.
Hafta sonu, 18-19 Nisan 2015 Cumartesi ve Pazar günü Ankara’da ESAM ve Yıldırım Bayezıt Üniversitesi işbirliği “Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Sempozyumu” gerçekleştirildi. 
Tam yüz yıl geçti üzerinden ABD kilisesinin İngiliz İstihbaratı işbirliği ile planlanan ve yürürlüğe konulan “Ermeni tehciri”nin üzerinden.  Ermeni diasporasının “Soykırım” diye adlandırdığı hadisenin üzerinden yüz yıl geçmiş. 
Önceki senelerden farklı olarak bu yıl Ermeniler farklı propaganda faaliyetleri ile Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için çaba göstermektedirler.  O kadar ileri derecede kin ve hırs içinde hazırlık yapmaktadırlar ki İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesinde o gün yapacakları anma (!) faaliyetinde tümden “Ermeni Ağzını” kullanmaktan çekinmemektedirler. 
Ermenilerin insanlık dışı ve vahşice işledikleri cinayetlerin başında Erzurum gelmektedir. Benim neslim o vahşete şahitlik etmiş insanların anlattıkları ile büyüdü. Her ev mutlaka Ermeni vahşetine maruz kalmıştır. O sebeple söz konusu sempozyumu baştan sona ilgi ile takip ettim. Notlar aldım.  The University of Glasgow Story profesörlerinden James Dickie hadiseyi yazının başlığına aldığım cümle ile özetledi:”Nerde Ermeni varsa, orada facia vardır.
Yıldırım Bayezıt Üniversitesi ve bir zamanlar yönetiminde bulunduğum Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM)nin düzenlediği bilgi şöleni son derece başarılıydı. Gerek katılımcılar ve gerekse organizasyon tek kelime ile mükemmeldi.
Yıldırım Bayezıt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sayın Metin Doğan Ermeni meselesini kısa ama veciz bir şekilde ifade ettiler.
İlerlemiş yaşına rağmen ESAM Başkanı Sayın Recai Kutan konuyu özetleyen güzel bir konuşma yaptı. Sempozyumun önemine dikkat çekti ve “Yerli ve yabancı bilim adamlarının iştirak edeceği sempozyumun amacı 1. Dünya Savaşı şartlarında yaşanan trajedileri önyargısız, hak ve adalet ölçüleri içerisinde bütün yönleriyle bilimsel bir şekilde ortaya koymak ve dünyaya duyurmaktır. Tehcir olayını bir Ermeni Soykırımı olarak nitelemek tarihi gerçeklerle bağdaşmaz. Geçmiş hadiseleri tahrif ederek, toplumlar arasında kin ve nefreti arttırmak ülkeler arasında çatışmalara gerginliklere yol açar. Bu yüzden bu sempozyumun ana gayesini gerçeklerin ışığında, geçmişten ders alarak coğrafyamızda barış ve dayanışmanın hâkim olduğu “gelecek inşa etmek olarak belirledik.” 
Açılışta dikkat çeken ikinci konuşmayı TBMM Başkanı Cemil Çiçek yaptı. Önemli noktalara temas etti. Türkiye’nin Ermeni Diasporası karşısında geç kaldığını söyledi ve en önemlisi “Ermeni meselesinin arkasında hangi ülkeler, kimler varsa PKK’nın arkasında ayanı devlet ve kişiler bulunmaktadır.” Dedi. 
En can alıcı sözleri ise Avrupa Parlamentosu’nun aldığı karar ve içine düştüğü açmaz ile Papa’nın sözlerine harika cevaplar verdi. 
Sempozyum, organizasyon açısından kusursuzdu ama en hazırlıkla gelen ise Hasan Celal  Güzel’di,  iyi hazırlanmıştı.  Konuşmasında yazılı metne sadık kaldı. 
“Osmanlı’nın, hâkimiyeti altındaki her dinden ve her milletten insanlar için tartışmasız bir mutluluk devri olduğunu” ifade eden ünlü tarihçi ve sosyolog Prof. Bernard Lewis’in sözüyle başladı.
“Ermenilerin, Osmanlı gayrimüslim tebaası arasında her zaman özel bir yeri ve önemi olmuştur. Aksine görüşlerinde bulunmasına karşılık, Fatih Sultan Mehmed’in Fetih’ten sonra 1461 de ilk defa Ermeni Patrikhanesini kurduğu ve Piskopos Yovakim’i patrik yaptığı kabul edilmektedir. Ermeniler, Anadolu’da yüz yıllar boyunca Türklerle birlikte huzur içinde yaşamışlar, diğer azınlıklara göre Müslüman Türklerle daha kolay kaynaşabilmişlerdir. Din farkı dışında bütün sosyal ve kültürel özelikle bakımından Ermeniler ile Türklerin arasında hemen hiçbir ayrılık olmamıştır.” 
Sempozyumun devam eden oturumlarında son derece yararlı bildiriler dinledim. Aldığım notları, bana ayrılan yerin sınırlarını aşmamak için bir sonraki yazıya bırakıyorum. 
G Ü N Ü N    H İ K M E T İ  
“Ermeni tehcir olayı, ABD kilisesi ve İngiliz İstihbaratı ortak yapımıdır.”
Prof. Dr. Justin McCARTHY

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR