Nedir ne değildir
Demokraside özgürlük nedir, ne değildir. İftira yahut hakaret demokraside özgürlük kavramının içerisinde midir? Yerel seçimler yaklaştıkça çok sık kendimize soracağımız bir soru bu. Mevcut belediye başkan adayları (istisnalar hariç) nedense projeleri ile halka yaranmak yerine rakibini yermekle meşgul. Ağızlarından demokrasi, özgürlük, halkın genelini kapsayıcı sözler hiç eksik olmamasına rağmen, yapacakları işler dışında, rakibinin geçmişi ile daha çok ilgililer. Kimisi rakibinin geçmişte yaptığı işleri karalamakla meşgul, kimisi soyuyla, kimisi ırkıyla…
Polemik oluşturarak oy toplama peşindeler. Halkı ayrıştırarak, kategorize ederek hatta belirli bir gruba aidiyetlerini sağlamak amaçlı yapıyorlar bunu. Çünkü Türkiye’de siyaset böyle yürüyor. Belirli bir zümre senin arkanda olsun gerisinin önemi yok. Senin eğitim durumun, donanımın, savunduğun ideolojiyi ne kadar temsil ettiğin kimsenin umurunda değil. Sen bizi destekle yeter kafasındalar.
Belediye meclis üyesi aday adaylığına başvuracaksın, üniversite mezunu olmana dahi gerek yok. Ondan sonra başlıyoruz yahu sizce de çok betonlaşmadık mı? Bu başkanda da hiç estetik görüş yok vs. vs…
Baştan aşağı sistemimiz sorunlu. En tepeden en aşağa kadar. Ortada buluştuğumuz tek ortak nokta eğitim sorunu. Madem eğitimin sorunlu olduğunu hepimiz kabul ediyoruz; gelin o zaman üniversite mezunu olmayan kimseyi bırak belediye meclis üyesi mahalleye muhtar dahi yapmayalım.
Var mısınız?
Şimdiden söyleyeyim yoksunuz.
Çünkü oy kaybedersiniz, işinize gelmez.
Ekranlarda, televizyon karşısında söylediklerinizin birçoğu vaat ve göstermelik. Siz farkındasınız, farkına varmadığınız bir şey var; gençler de farkında. Hem de hepsinin farkında. Ve kızgınlar.
Kızgınlar çünkü birer gün arayla söylenen sözlerin verilen vaatlerin uyuşmadığının farkındalar.
Kızgınlar çünkü destekledikleri siyasi parti liderlerinin kullandıkları ayrımcı, ötekileştirici dilin kendilerini temsil etmediğinin farkındalar.
Kızgınlar çünkü liyakatsiz kişilerin hak etmedikleri görevler başına geldiğinin farkındalar.
Eğitimli, donanımlı oldukları halde iş bulamamalarından, bir gruba aidiyet duymadan bir yerlere gelemeyecek olduklarından kızgınlar.
Kızgınlar çünkü ideolojik görüşlerinden dolayı yaftalandıklarından, ülkedeki refah seviyesinin düşüklüğünden, hayat pahalılığından, gelecek endişesinden, karamsarlıktan. Kısacası gençler kızgınlar çünkü sadece kızgınlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.