“Oku, Rabbinin ismiyle oku. O ki yarattı.” (Âlâk Suresi. Ayet 19)
İlk müjde. İlk reçete. Her karanlığı aydınlatan ilk emir 'oku'.
Yaratılışımızın, var oluşumuzun, nereden nereye gidişimizin, kulluğumuzun yol haritası gerçek hayatın anahtarı olduğu için okumalıyız. Anlamak yaşamak için okumalıyız.
Yol haritamızı duvardan indirip okumalıyız. Okutana yardımcı, gönüldaş, okunan yerler gönülhaneye dönüşmeli.
Anlamaya gayret etmeliyiz. Anlamazsak müjdeyi anlayamayız.  Onun için okuduğumuzu anlayarak öğrenmeliyiz.
   Şah damarından yakın Rabbim okuyup anladıktan sonra ne istiyor, kurtuluşumuz ve huzurumuz için teslimiyeti ve kul olmamızı istiyor. Amellerimizin anahtarını iyi kavramalıyız. Peygamberimizin mesajını yaşadığı gibi amellerimize dönüştürme gayretinde olmalıyız Okuduğumuzu iyi anlarsak doğru uygularız
Okuyup anladıktan sonra amele dönüştükçe huzuru, müjdeyi yaşadıkça kul oldukça onun mutluluğunu, huzurunu tattıran Rabbimize hamd ederiz. O her karanlığı aydınlatan huzur veren kul olmanın sevincini sevdiklerinle paylaşacaksın. Kul olmayı engelleyen ne varsa kaldırmak için yaşayacağız, anlatacağız. Hidayet Allah’tandır. Bunlar okumaya yetmez mi?
 Biri bana ''çok okuyorum, okumaya vaktim yetmiyor. Okudukça geçmişi, bugünü, ileriye dönük görevimi hatırlıyorum. Kendimi tanıyorum. Emanet edilen geçmişimi öğreniyorum.''
    Yazıyorum. Dualarımı yazıyorum. Gittiğim yerlerde insanların rüyalarını yazıyorum.  Gerekirse ücret veriyor onları yazıyorum.
-Neden?
Elli sene sonra buralar benim anlattıklarımla (yazdıklarımla) tanınacaktır. Günümüze şahitlik yapıyorum.
Peygamberimizin mücadeleci yılları, şehitlerimiz, gazilerimiz, zaferlerimiz, kahramanlarımız, dedelerimiz vs. gözlerimin önüne geldi. 
15 Temmuz destanı,  Afrin vs. yazmalıyım ki unutulmasın. Tarihe not düştüm o gün bu gün yazıyorum. Güne şahitlik yapmaya çalışıyorum. İnsanlığın kurtuluşu İslam’dadır. Huzur İslam’dadır. Okumalı ve yazmalıyız. Okuduğumuz kitapların kahramanlarını biz canlandırıyoruz. Olaylara katılıyoruz. Ortak bir kültür oluşuyor. Sen, ben varım. Ölçüyoruz, biçiyoruz, değerlendiriyoruz. Sonra da değerlerimize göre tasnif ediyoruz. 
Çizgi filmler, normal filmler vs. ne varsa hazır. Eğer temel ölçü değerlerin zayıf veya yoksa olduğu gibi alıp kendimize monte ediyoruz. Ufak çocuklarımız okumadığı kendine de okunmadığı veya anlatılmadığı için sanal dünyanın algıları ile yeni bir tip oluşuyor. Ortaya yeni bir model oluşturulmak isteniyor. 
Okullara Kur’an ve Siyer derslerini getirenlere teşekkür ediyorum. Dualarımız daim. Bunları destekleyen kültür, faaliyet ve çalışmaları da alkışlıyorum. Gençlik yıllarında yanlış öğretilenlerden dolayı o gün direniyor. Kul olma gayretinden dolayı duvar gazetelerinde, el ilanlarında, yaptığımız münazaralarda, ‘’Çanakkale Geçilmez’’ diye hazırladığımız piyes çalışmalarında yalnız kaldığımız bir yol buluşumuzu, heyecanımızı unutmuyorum. Kültürüme geçmişime, ceddime yapılan hakaretlerde bu böyle değil diye gayretimin bugün ne kadar haklı ve doğru olduğuna inanıyorum. Daha çok okumaya anlamaya o gün de bugünde gayret ediyorum. Ezilme, dışlanma çalışmalarına rağmen gayretimiz boşa gitmediği için şükrediyorum. 
Rabbim kendini anlama, kul olma gayretimizi daim eylesin. Onun için okumalı, okumalı ve yazmalıyız.