Mustafalar Ölür, Allah Davası Ölmez!
Yüzyıllardır savaş halindeyiz. Hem içimizde ki hem de dışımızda ki düşmanlarımızla… Çoğu zaman dışarıyı daha iyi görüyor tedbir alıyoruz ama bizi yıkan hep içerisi oluyor. İçeride ki hainler, dışarıda ki düşmanı mumla aratıyor çoğu zaman… 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi, içimizde ki hainlerin kendilerini faş ettikleri yakın tarihimizin en kara olaylarından biri. Öncesinin de pek aydınlık olduğu söylenemez ama bu millete ışık olması gerekenlerin bu milletin geleceğini kararttığı gerçeğini de değiştirmez. 12 Eylül; işkencelerde, mahpuslarda, idam sehpalarında o kadar çok canımızı yaktı ki acımız hala dinmedi.
Mustafa Pehlivanoğlu… Bu ülkenin en has evlatlarından… 12 Eylül’ün bizden kopardığı güllerden biri… Allah davasına bağlılığıyla abideleşmiş bir ülkü devi! Hakiki kahraman!
İdam sehpasına yürümeden yazdığı son mektubunda şöyle diyor Mustafa Pehlivanoğlu “Mustafalar ölür, Allah davası ölmez!”. Aslında Rabbimizin “onlara ölüler demeyiniz” emriyle ne o öldü ne de davası. O ölümü öldürdü, Hz Hüseyin Efendimizin başını çektiği şehitler kervanına katıldı. Onunda çok iyi bildiği gibi Allah davası da kıyamete kadar sürmeye devam edecek! Ve nihayetinde zafer inananların olacak!
Sözü fazla uzatmadan sizlerle Şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun son mektubunu paylaşmak istiyorum bugün…
“Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakkın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir an önce Allah’ın huzuruna çıkacağım. Eğer benim günahım varsa Cenab-ı Allah’ın huzurunda çekmeye hazırım. Yok, bir yanlışlık sonucu ölümüme karar verenler, idam edenler Allah’tan bulsunlar. Şunu hiç bir zaman unutmasınlar ki, Mustafa’lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah’a inananlarındır.
Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın. Anne, sizlerle helalleşmek isterdim, fakat olmadı. Hakkım varsa, hepinize helal olsun, siz de helal edin.
Son olarak, abime, yengeme, yiyenime, bacıma selam eder, haklarını helal etmelerini dilerim. Nişanlıma da selam eder, Cenab-ı Allah’ın mutlu bir yuva kurması için ona yardımcı olmasını dilerim.”
Oğlunuz Mustafa
Celladına gülümsemek ancak yüreği ummanlar kadar büyük olan insanlara nasip olur. Mustafa Pehlivanoğlu celladına gülümseyerek, şehadete, Rabbine koşarak gitti.
Ruhu şad olsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.