Muhsin Başkan
Önümüzdeki 25 Mart’ta Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadetinin üstünden tam 14 yıl geçmiş olacak. Her 25 Mart’ta olduğu gibi o gün herkes rahmetlinin fotoğraflarını paylaşacak, anma mesajı paylaşmak için birbirleriyle yarışacak ama bu bir günlük hengameden sonra bir dahaki 25 Mart’a kadar kimse Muhsin Yazıcıoğlu’nu tekrar hatırlamayacak.
Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşürülmesinin üstünden 14 koca yıl geçmesine rağmen hala bu suikasti kimin yaptığı tam olarak ortaya çıkarılamadı. Hatta değil esas katiller; arama kurtarma ekiplerini olayın olduğu tepenin 115 km ötesine kimin yönlendirdiği, kimin Muhsin Yazıcıoğlu’nun bulunduğu yönünde sahte bilgiler yaydığı dahi bulunamadı. Bu kadar yılın sonunda suikastle ilgili hala çok sayıda soru işareti var ve bu soru işaretlerinin cevaplandırılması günden güne zorlaşıyor.
Muhsin Yazıcıoğlu Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne okumak için gelmiş fakat diğer arkadaşları gibi kendisini bir savaşın içinde bulmuştu. Türk bayrağını indirip kızıl bayrak asanlarla, Türkiye’yi SSCB’ye teslim etmek isteyenlerle şerefli bir mücadele verdi. 1968 yılında 14 yaşındayken kapısından girdiği Ülkü Ocakları’nda kritik dönemlerde genel başkanlık yaptı. 1980 Darbesi’nden sonra 5 yılı hücrede olmak üzere 7.5 sene Mamak Cezaevi’nde yattı. Diğer arkadaşları gibi çeşitli işkenceler gördü ama yılmadı. Cezaevinden çıktıktan sonra “Nerede kalmıştık?” dedi ve mücadelesine kaldığı yerden devam etti. Cezaevindeki ülkücülere ve onların ailelerine yardım etmek amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı’nın genel başkanlığını yaptı.
Muhsin Yazıcıoğlu kendisi gibi bir veteriner olan Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nı yazdığı ve Mehmet Akif Ersoy Müzesi olarak kullanılan Taceddin Dergahı’na gömülmeyi vasiyet etmişti. Vasiyeti yerine getirildi ve Taceddin Dergahı’na defnedildi.
Muhsin Yazıcıoğlu da bir insandır. Her insan gibi rahmetlinin de hataları, günahları, sevapları vardır. Ancak Muhsin Yazıcıoğlu hatasında da samimidir. Muhsin Yazıcıoğlu kirli pazarlıkların değil samimi yüreklerin adamıdır. Yollarının ayrıldığı arkadaşlarının bile yaşarken Muhsin başkanı bir ağabey gibi görmesi, vefatından sonra kendisini sürekli rahmetle anması Muhsin Yazıcıoğlu’nun samimiyetinin de delikanlılığının da en büyük göstergesidir. Allah rahmet eylesin…