Mübarek ve Sevinç Günü Ramazan Bayramı
"Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan-ı Şerif, oruç, teravih, Kuran tilaveti, zekat, sadaka vb. ibadetlerle ihya ederek günahlardan arınmış olarak mükafat ve sevinç günü olan mübarek Ramazan Bayramı'na ulaşmak yüce Allah'ın müminlere büyük bir lütfudur. Ramazan Bayramı, üç aylar mevsiminin meyvelerinin toplandığı manevi hasat zamanıdır. Bu bayram, Recep ayı ile başlayan Şaban ayı ile devam eden ve Ramazan-ı Şerif'te doruk noktaya ulaşan yoğun bir ibadet, hayır ve hasenat dönemini en iyi şekilde değerlendiren müminlerin mükafatlarının verildiği ödül günüdür.
Bayramlar, yüce Allah'ın rahmetinin tecelli ettiği, sevgi, saygı, kardeşlik, affetme, hoşgörü, yardımlaşma, ikram ve ihsan duygularının zirveleştiği müstesna günlerdir. Bayram, sevinç ve neşe günü demektir. Her toplumun öteden beri kullandığı sevinç günleri ve bayramları vardır. Bizim de Ramazan ve Kurban Bayramı olmak üzere iki büyük bayramımız vardır.
Allah Rasulü, hicret ettiği zaman Medinelilerin çeşitli oyunlar oynadıkları cahiliye döneminden kalma iki bayramları olduğunu görmüş ve şöyle buyurmuştur: 'Allah size bu iki bayramınıza bedel olarak daha hayırlısını, Ramazan ve Kurban Bayramını lütfetmiştir.' Müslümanlar olarak o günden sonra bu iki büyük bayramı sevinç ve coşku ile kutlamaktayız. İslam'da bayramlarda meşru ölçüler içerisinde eğlenmeye ve sevinç göstermeye müsaade edilmiştir.
Nitekim Hz. Peygamber, bir bayram gününde Hz. Aişe validemizin mescidde mızrak ile kalkan oyunu oynayan Habeşlileri izlemesine müsaade etmiştir. Bununla birlikte, bayramların sadece eğlence ve tatil günleri olarak görülmesi doğru değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bayramlardaki sevinç ve eğlencelerin meşru sınırları aşmaması ve kulluk şuuru ile kutlanması için bayramların dini yönünü hep ön plana çıkarmış, bayramların neşelenme günleri olduğu kadar Allah'ı zikretme günleri olduğunu da bildirmiştir.
Hadis-i şeriflerde ise şöyle buyrulmuştur: 'Bu günümüzde yapacağımız ilk şey namaz kılmaktır.' Demek ki müminlerin sevinmesi de Allah'ın rızasına uygun ve müslümana yakışır şekilde olmalıdır. Bayram günü, mümkünse kırılan kalpleri tamir etmek, incinen gönülleri yapmak için en uygun zamanlardır. Bayram vesilesi ile mümin kardeşlerimiz ile bozulan ilişkilerimizi düzeltmeli, aramızdaki küskünlüklere ve dargınlıklara mutlaka son vermeliyiz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.