Milli ekonominin inşasında milli tecrübe
Milli ekonomi üzerine daha önce onuştuk. Bu hafta olayı kendi yüzyılımıza bakarak milli tecrübe ile milli ekonomi nasıl kurulur bunu konuşacağız.
Bir millet kendi, milli ekonomi sistemini kurarken içinde yaşadığı çağı ve bulunduğu konumu göz ardı edemez. Bir millet milli ekonomi sistemini inşa ederken başka milletlerin ekonomilerini, ekonomik faaliyetlerini, ekonomik tecrübelerini, planlarını ve ekonomik gelişmelerini takip etmelidir. Çünkü bir millet kendi ekonomisini teşkilatlandırırken yaşadığı dönemin şartlarından ve gelişmelerinden bağımsız hareket edemez.
Bir millet ne kadar dışa kapalı dahi olsa, kendi has ekonomisini inşa ederken dünyada ki gelişmelerden uzak kalamaz, mutlaka etkilenecektir. Özellikle temas halinde olduğu ve iş birliği yaptığı devletlerin ve milletlerin ekonomik sistem ve politikalarından daha fazla etkilenecektir. Bir millet ve devlet kendi ekonomi sistemini ve politikasını teşkilatlandırırken öncelikle kendi milli menfaatlerini, coğrafi ve tarihi şartlarını, milli tecrübe ve hedeflerini, temel almalı ve gözetmelidir. Bu yüzdendir ki ne bulunduğu çağdan ne de temas halinde olduğu devlet ve milletlerden etkilenmeden kendi ekonomi sistemini kuramaz.
Kendi milli şartlarını ve hedeflerini inkâr, kendi ihtiyaç ve menfaatlerini ihmal ederek, yabancı milletlerin tecrübelerine ve hazır reçetelerine dayalı bir ekonomi sistemi sömürge ekonomisine neden olur.
Her milli ekonominin arkasında yatan bir milli ekonomi tarihi vardır. Bir milletin hayatında, çağdaş ekonominin kanunları ve verileri kadar, milletin ekonomik faaliyetleri içerisinde tarih boyunca kazandığı tecrübelerin ve geliştirdiği müesseselerin çok büyük önemi vardır. Türk milleti kadar uzun bir tarihe sahip, asırlara dayanan devletler kuran, dünyayı hayran bırakan bir kültür ve medeniyet inşa eden, zengin, müreffeh ve adil bir toplum nizamı kuran bir milletin büyük ve gelişmiş müesseselere ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaç giderek artacaktır. Her şeyden önce bütün Türk ekonomi tarihini inceleyen bir milli ekonomi tarihine ihtiyaç vardır. Bu sayede kuracağımız milli ekonomi sistemini yabancı ideoloji ve bakış açılarından arındırmış olacağız.
Büyük kapitalist ve komünist devletlerin, kendi milli politikalarını, ideolojiler kılığına sokarak, özellikle sömürgeleştirmiş veya sömürgeleştirmek istedikleri ülkelerin çocuklarına aşıladıkları bu yeni dünya da Türk – İslam neferleri milli ekonomiyi, milli ve mukaddes tarihi koruyacaktır.
Selametle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.