Köşe yazıma çok çarpıcı bir ayetle başlıyorum: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.” (Tevbe 18)

Bilindiği üzere son günlerde Ankara’da en çok konuşulan konuların başında ODTÜ’deki mescit geliyor.

Üniversitenin açıkça bir mescide ihtiyacı olduğu ortada zaten, ama ne hikmetse buradaki öğrencilere IŞİD’ci damgası vurularak mescidin yapılması engellemeye çalışılıyor.

Her gün laiklikten dem vuran solcu kardeşlerimiz mescit yapılırsa, kilise ve sinagog da yapılsın şeklinde talepte bulunuyorlarmış.

Soruyorum siz orada ibadet edecek misiniz, yoksa sadece mescit yapılmasını engellemek için bu söylemlere mi giriyorsunuz.

Yeri geldiğinde inanç özgürlüğü diyerek naralar atan sözde özgürlükçüler, barışçılar Müslümanların talepleri karşısında birden aslan kesiliyor.

Müslümanların inanışına göre mescitler ve camiler Allahın evidir ve ibadet için ihtiyaçtır.

Bu ihtiyacını karşılamak isteyen insanları engelleyerek ne geçecek elinize, eğer yapıcı bir tutum içinde olsaydınız en başta zaten şiddete başvurmazdınız.

Sizin tek derdiniz nasıl olurda bu işi manipüle ederiz ve mescit inşaatına nasıl engel oluruz.  

Açıkça insanların özgürlüklerine müdahale ediyorsunuz, ve din düşmanlığı yapıyorsunuz.

Dünyadaki ünlü üniversitelere baktığımızda bir çok dinin mabetleri vardır.

Eğer burada da bir kilise, sinagog ihtiyacı varsa o da tabiî ki yapılmalı, insanların ibadet özgürlüğü engellenmemeli.