Hakan Şahin

Hakan Şahin

Merhamet Etmeyene Merhamet Olunmaz

Merhamet Etmeyene Merhamet Olunmaz

Şiddetin 12 yaşa indiği, cinayetlerin aile arasında işlenmeye başlandığı günümüzde, insanlarda merhamet ve sevgi duygularının yok olduğunun en büyük göstergelerinden birisi de hayvanlara uygulanan şiddettir. İslam dinimizin hayvanların korunmasına dair kıyamete kadar geçerli hükümlerine rağmen, yüzde 99’ u Müslüman olan toplumumuzda, hayvanlar büyük işkence ve vahşete uğramakta, zehirlenip kıvranarak öldürülmekte, belediye bakımevlerinde aç susuz bırakılmaktadır.
Toplumda insanlar dışında yaşayan başka canlılar da vardır. Bitkiler ve hayvanlar da bizimle beraber bu havayı teneffüs eder. Özellikle sokak hayvanları konusunda hassas davranmamız gerekir. Onları da birer komşu olarak kabul edip yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürmeleri ne saygı duymalıyız. Unutmamalıyız ki hayvan hakları da vardır. O hayvanların gideceği başka bir yer yok. Sürekli o hayvanlardan şikayet edip belediyelerden toplatılmasını talep etmek doğru bir davranış değil. Onların da toplumun birer üyesi olduğunu kabul ederek bu konuya merhametle yaklaşmak en doğru davranış olacaktır. Kendimiz bu bilinçle hareket etmeliyiz. Çocuklarımızı da hayvan hakları konusunda bilgilendirmeliyiz. Onları hayvanlara karşı merhametli birer birey olmaları doğrultusunda yetiştirmeliyiz.  Müslüman olarak bize yaratılan her şeyi yaratandan ötürü sevmemiz gerektiği öğretilmiştir. 
Gerek toplumsal ahlak gerekse dini inancımız gereği çevremizde yaşayan hayvanlara karşı merhametli olmamız, onları gözetmemiz bize bildirilmiştir.  Yüce dinimiz İslam, hayvanlara merhamet edilmesini emretmiştir. Resulullah (s.a.v.) sadece insanlara değil, bütün canlılara karşı merhametli olunmasını istemiştir. Bir hadis-i şerifte, “Merhametli olanlara Rahman olan Allah merhamet eder. Yerde olanlara da merhametli olun ki, gökte olanlar (melekler) de size rahmet merhamet etsin” demiştir. Hadiste geçen ‘yerde olanlara’ ifadesinin içine her çeşit canlı girmektedir.
Sokaklarımızda yaşayan hayvanların ihtiyaçlarını da aklımızın bir köşesine not almalıyız. Hayvanların önüne “bir kap su, bir kap artık yemek” konmasının, onlara merhamet ve şefkatle yaklaşılmasının bizim boynumuzun borcu olduğunu anlamamız gerekiyor. Evlerde ki sofralardan kalan artık yemeklerin çöpe dökülmeden sahipsiz hayvanlara verilmesinin de sevap olduğunu unutmamalıyız. Özellikle içinde bulunduğumuz bu kış aylarında sokaklarda yaşayan dostlarımızın daha çok muhtaç olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Onların karınlarını doyurmaları için gereken hassasiyeti göstermeliyiz. 
Hayvanlara eziyet ve işkence edenlerin, onları dövüştürenlerin, zehirleyip öldürenlerin de günaha girdiklerini hatırlamakta fayda var. Peygamber efendimiz bir toplantıda, “Merhametli olmadan imanlı olamazsınız” buyurunca, oradakiler, “Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz” diye karşılık vermişler. Resulullah ta, “Yalnız insanlara değil, bütün mahlukata merhametli olmak gerekir”  şeklinde buyurdu. 
Yük hayvanlarından ekmek parası kazananların bile bu hayvanları aç ve susuz bıraktığı, bakımını yapmadığı, yıllarca kendine hizmet eden bu hayvanları kaçak kesim yapanlara sattığı bilinmektedir. Yük hayvanları konusunda da topluma bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Peygamber Efendimizin ashabına “Kervan bir yerde konakladığı zaman, önce hayvanlarınızı çözüp sulamadan yüce Rabbimin huzuruna namaz için durmayın” dediği unutulmamalıdır. 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR