On bir ayın sultanı Ramazan ayındayız. 

Tüm İslam âleminin gönlümüze huzur veren, maneviyat ikliminin yaşandığı Ramazan ayını kutluyorum. 

Ramazan ayı; bolluk, bereket, paylaşma, dayanışma, birlik ve beraberliğin ayıdır.

Bu mübarek ayda ibadetler yoğunlaşır, suç oranları azalır, yardım ve paylaşma oranı artar. 

Ramazan ayı dolayısıyla hareketliliğin yaşandığı pazarda (Ankara Ulus Hali) muhabir arkadaşım Emrah Özcan ile hafta başında dolaştık. 

Vatandaşlar, iftar ve sahur sofralarını donatmak için mutfak alışverişlerini yapıyor. Haliyle pazarlarda oldukça bir yoğunluk gözleniyor. 

Yoğunluk bir yana dikkatimizi hemen fiyat etiketleri çekiyor. Etiketlerdeki pahalılık tüketiciyi bir hayli zorluyor. 

Etiketlerle ilgili birkaç örnek vermek gerekirse: Sivri biberin kilosu 50 TL, fasulye 40 TL,  patlıcan 40 lira, domates 20 lira, ıspanak 10 lira, marul 18 lira, kabak 15 lira, karnabahar 15 lira, brokoli ve bakla 25 lira, kuru soğan 7 lira, havuç 6 lira,  pide 10 TL. 

Vatandaşlar, fiyatları yüksek olan ürünleri almakta zorlanıyor. Pahalı da olsa vatandaşlar mecbur alışverişini yapıp evinin yolunu tutuyor.

Burada ya etiket fiyatlarını düşürmek ya da vatandaşın alım gücünü artırmak gerekiyor. 

Girdi maliyetlerini düşürmek şu an zor göründüğü için tek bir yol kalıyor vatandaşın alım gücünü artırmak. 

Şu durumda asgari ücrete düzenleme yapılması ve enflasyon farklı verilmesi elzem. 
Vatandaşı hayat pahalılığına karşı ezdirmemek için bir an önce bunun gerçekleştirilmesi gerekiyor.