Furkan Göktürk Yılmaz

Furkan Göktürk Yılmaz

Kuzu kurda emanet edildi

Kuzu kurda emanet edildi

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı 13 Aralık’ta sona erdi. Dünyanın en büyük uluslararası iklim konferansında 197 ülke temsil edildi ve 85.000'den fazla katılımcı yer aldı.

Final anlaşmasında kesinleştirilen başlıca kararlar arasında, dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030'a kadar üç katına çıkarılması bulunuyor.

Çin, Hindistan ve Rusya’nın aralarında yer almadığı 116 ülke bu hedef için çalışacaklarının sözünü verdi.

Konferanstan öne çıkan gelişmeleri not düşelim:

- “Lost and damage” fonuna hükümetlerden 792 milyon dolar bağış yağdı. Geçtiğimiz (COP27) konferansta oluşturulabilmesi için müzakereler yapılan bu fon, iklimle ilgili felaketlere karşı savunmasız ülkeleri desteklemeyi amaçlıyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Başkanı Simon Stiell, olayı büyük bir adım olarak niteledi.

- Petrol şirketlerinin taahhütleri yetersiz kaldı. 2 Aralık'ta 50 petrol şirketi tarafından duyurulan ve operasyonlardan 2030'a kadar sıfır metan emisyonu elde etmeyi amaçladıklarını belirten taahhüt, BM Genel Sekreteri Guterres'e göre yetersizdi: "Fosil yakıt endüstrisi sonunda uyanmaya başlıyor. Ancak verilen sözler açıkça gerekenin altında"

- Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Japonya dahil olmak üzere 22 ülke 2020 ile 2050 arasında nükleer enerji üretim kapasitesini üçe katlamayı uygun bulan bir deklarasyona imza attı.

***

Deklarasyonda dikkat çeken bir diğer konu ise CCS (Karbondioksit Yakalama ve Depolama) teknolojisinin altının çizilmesi. Bu karbon emisyonlarını kontrol etmeye yönelik bir çaba gibi görünse de aslında fosil yakıtların kullanımına devam edileceği anlamına geliyor.

Enerji dönüşümüne destek veren finansmanın yetersiz olmasına yapılan vurguya rağmen, artırılması konusunda net bir taahhütte bulunulmaması, küresel çapta bir değişimin gerçekleşmeyeceğinin işareti.

Batı, gezegene verdiği zararı kabul etme konusunda direncini sürdürüyor. Bir yandan da gelişmekte olan ülkelerin ve petrol devletlerinin bu süreçte geride kalmasına olanak tanıyan bir tutum sergiliyor.

Batı cenahının dışında Çin ve Hindistan gibi büyük ekonomilerin savunma pozisyonları, enerji dönüşümü için gerekli olan küresel işbirliğini zorlaştırıyor.

***

Başlıkta bahsi geçen kuzuyla kurda gelince…

Bir grup gelişmiş ülke 12 Aralık'ta belirlenen deklarasyonunun ilk versiyonuna karşı çıktı. Final taslağı, küresel ısınmayı dizginleme konusunda yeterince ileri gidemediği gerekçesiyle sert eleştirildi.

13 Aralık’daki toplantının final deklarasyonu üzerinde yapılan görüşmeler ise "fosil yakıtlardan uzaklaşma" konusunda bir uzlaşma(!) ile sonuçlandı.

Petrol ihracatçısı ülkeler ile COP28 Başkanı Sultan al-Jaber üzerinde yoğun bir baskı uygulandı. Küresel ısınmadan sorumlu olan fosil yakıtlardan uzaklaşma ihtiyacının resmen tanınması istendi.

Kapanışta Genel Sekreter Guterres, "COP28 metninde fosil yakıtların kaldırılmasına karşı çıkanlara şunu söylemek istiyorum; fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması kaçınılmazdır. Umarım çok geç olmaz" diye konuştu.

Buradaki sebebi anlaşılamayan mesele, başta petrol olmak üzere fosil yakıtlar üzerinde ciddi yaptırımların masada olduğu bir toplantının Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenmesidir.

Gelirlerinin büyük bölümünü fosil yakıtlar aracılığıyla sağlayan bir ülkede, konferansa başkanlık eden kişinin petrol zengini olduğu bir toplantıda, ne sonuç bekleniyordu ki?

Kuzu göz göre göre kurda emanet edildi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR