Kurgulanan Senaryo, Oynanan Tiyatro!
Senaryo nasıl başladı nasıl sonlanacak?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu YSK üyelerine; “31 Mart seçimi iptal edenler ahmaktır” sözleri ile “Hakaret Davası” ile oyun başladı.
İmamoğlu gibi birisi neyin hakaret neyin hakaret olmadığını, kime hakaretin cezasının ne olacağını bilmeyecek kadar cahil mi? Düşünelim!
Mahkeme süreci başlamadan evvel, gizli görüşmesi. (İmamoğlu bu görüşmeyi inkâr etmedi) HDP Milletvekillerine; “Aralık Ayında ibre bana dönecek, siz sadece, Kılıçtaroğlu veya İmamoğlu aday olursa destekleriz sözlerinize devam edin” söylediğinin ileri sürülmesi.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda potadan çıkan İmamoğlu tekrar potaya girmek için bir ekip kurduğu ve çalışmaya başladığı hepimizin malumu.(Oyunun hazırlık bölümü)
Perde 1. İmamoğlu’nun çıkacak kararı önceden bilmesi, oyunun ona göre sahnelenmesi.
Davanın 14 Aralık Çarşamba günü saat 11.30 dava başlaması, saat 16.00 da karar için ara verilmesi.
CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun; “Şimdilik görünen avukatların itirazına rağmen, “Ahmak Davasında” bugün karar verilecek gibi” söylemi. İmamoğlu da aynı saatlerde yani henüz daha karar verilmeden önce sosyal medya hesabından vatandaşları İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bulunduğu Saraçhane’ye, “16 milyon İstanbullunun evi Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha önce nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum.” Sözleri.
Perde 2. Bir mahkeme kararı karşısında halkın kendi iradesine nasıl sahip çıkacağının anlatılması!
İyi Parti Genel Başkanı Sayın Akşener de saat 16.00 da Saraçhane’de olmak üzere yola çıkması. Ve o saatte orada olması. Birlikte sahne alınması. Özetle konuşmaları; “Siyasi iradenin mahkeme kararına müdahale ettiği, İmamoğlu’nun siyasi yasaklı olması için ellerinden geleni yaptığı, bunun bedelini ödeyecekleri, halkın asla buna rıza göstermeyeceği, hak, hukuk, adaletin ve yargının katledildiği, bu müdahalenin hesabının sandıkla sorulacağı” coşkulu, heyecanlı bir şekilde dile getirildi. Öyle ki, coştukça coştular; “Hangi çılgın size zincir vuracakmış, bu dava Türkiye’nin düştüğü durumun özetidir, bizi mahkûm etmeye kalkanları pişman edeceğiz, bizim 2023 idealimiz var, bizi yıldıramayacaklar, İstanbul’da başardık, Türkiye’de de başaracağız, 2023 de her şey çok güzel olacak, bu gün o mahkemeye müdahale eden Ankara duysun vs” sözleri ile salon alkıştan çınladı.
Perde 3. Oyunu seyreden halkın kafasında deli sorular! Cumhurbaşkanlığı adaylığı potasından çıkan İmamoğlu tekrar potaya girmek için bilinçli bir şekilde kendisini siyasi yasaklı yapacak bir hamle yapıp, mağduriyeti oynayıp halkı arkasına mı almak istedi? Tehdit edip, kaos yaratmak mı istiyor? Veya bu konuşmalardan ne anlaşılmalı? Bu 2023 Cumhurbaşkanlığına adaylık ilanı mı? Bu karar kimin işine yaradı? Vs.
Perde 4. Üzüntüden ziyade bir sevinç bir coşku yaşanması. Sayın Meral Akşener’le büyük bir coşkuyla, sevinçle sarılmış fotoğrafların İBB Resmi İnternet sitesinde yayınlanması!. 2023 de her şey çok güzel olacak sözleri ile halka coşkulu hitap ve oyuna kısa bir süre ara verilmesi.
Halkın kendi aralarında konuşması; Hatay Belediye Başkanının;”Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kararı ulusal ve uluslar arası karar vericiler verecek” sözünün hatırlaması.
Netleşmeyen kararın yani daha İstinaf ve Yargıtay safhaları varken İmamoğlu’nun böyle bir çıkışı, önceden çok iyi hazırlanmış ve çok iyi yönetilmiş halkla iletişim senaryosu mükemmel.
Bu senaryo Kılıçtaroğlu’na kurulan komplo mu? Ankara gerçekten mahkemeye müdahale etmiş olabilir mi? Başkan Erdoğan karşısında Kılıçtaroğlu gibi zayıf bir rakip varken neden bir mağduriyet oluşturarak İmamoğlu’nu potaya soksun? Neden Kılıçtaroğlu ile yarışmak varken İmamoğlu ile yarışsın? Bu çok saçma sapan akıl dışı bir söylem değil mi? İktidar bu oyuna müdahil oldu mu? Bundan ne çıkarı olabilir? Bu oyunun olumlu sonuçlanması için Başkan Erdoğan “Oyuna” müdahale edebilir mi?
Şöyle ki; “elinizi gördüm el yükseltiyorum” der. Hukukçuların İstinaf ve Yargıtay sürecinin 1,5- 2 yıl sürer dedikleri süreci kısaltarak birkaç ay içinde mahkemenin olumlu sonuçlanmasını sağlayabilir mi?
Oyunun ikinci bölümünü bekleyelim görelim…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.