Küresel Soruna Milli Dayanışma
İnsanlık olarak zor günlerden geçiyoruz… Çıplak gözle dahi görülemeyen bir virüs bütün dünyada hayatı değiştirdi… Herkes virüsün çizdiği sınırlar çerçevesinde kalmak zorunda, bu sınırları reddedenler ise hem kendileri için hem de diğer insanlar için risk taşıyor. Bir an önce tedavisi bulunup önüne geçilmezse her kesim tarafından felaket senaryoları konuşuluyor. Yaşam kalitesine, ekonomiye, siyasete hatta ve hatta daha ileri düzeyde devlet sınırlarına bile müdahale edebilecek tipte bir olgudan bahsediliyor. Açıkça müşahede ediyoruz ki Avrupa virüsle mücadelede gereken tedbirleri zamanında alamadığı için büyük sıkıntılar yaşıyor. Başta İtalya ve İspanya olmak üzere bu tehdit tüm Avrupa’da neşet ettiği Çin’den daha yıkıcı sonuçlara yol açacak gibi görünüyor. Böyle bir tablonun içerisinde ülkemiz şu ana kadar bakıldığında her şey tozpembe olmasa da bu konuda ciddiyetle adımlarını atmaya çalışıyor. Süreci yöneten başta Sağlık Bakanımız olmak üzere tüm sağlık personelimize üstün gayretleri için teşekkür etmek istiyorum.
Sürecin başından beri “sorunun küresel, mücadelenin ulusal” olduğu bilinciyle yol haritasını çizen ülkemizin, memleketi ilgilendiren her mevzuda bu tavırla hareket etmesinin en doğru çözüm yolu olduğuna inananlardanım. Küçücük bir virüs bir kere daha göstermiştir ki ülke olarak kendi kendine yetebilmek ve karşılaştığı sorunlarla öz gücüyle mücadele edebilmek çağımızın en büyük gerekliliklerindendir. Özellikle böylesine ülkelerin kendilerini dışa kapattığı durumlarda -ki bu bir savaş durumu da olabilir- başta tarım olmak üzere birçok sektörde kendi göbeğini kendi kesebilen ülkeler bu tür süreçleri en az hasarla atlatacaklardır. Üretime dayalı ekonominin kıymetini tüm dünyaya bir kere daha gösteren bu süreç içinde bulunduğumuz ulusal mücadelenin bir parçası olarak ülkemizdeki yerlileşme ve millileşme hamlesini de hızlandırmalıdır. Betona dayalı projelerin daha ileri bir takvime ertelenmesi ve üretimi ve istihdamı artırıcı adımlar atılması bu tip süreçlerin sonunda ilk günkü gibi sağlam kalmamıza vesile olacaktır.
Sn. Cumhurbaşkanımızın açıkladığı istikrar kalkanı paketinin ilk şartı olan işçi çıkarmama hassasiyetini çok önemli bir adım olarak görüyorum fakat özellikle küçük esnaf diye tabir ettiğimiz birçok girişimcimizin de bu süreçte korunması elzemdir. Ekonomimizin bel kemiğini oluşturan bu kesimin de bu süreçte aldığı yaralar daha etkin politikalarla sarılmalıdır.
Ayrıca ulusal mücadelenin bir parçası olarak Sn. Cumhurbaşkanımızın başlattığı yardım projesinin de gariban vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesi hususunda çok büyük öneme sahip olduğu açıktır. Bu proje, milletimizin desteğinin yanında mecliste grubu bulunan siyasi partilerin alacağı seçim yardımlarını hazineye devrederek bu sürece katkı sunmasıyla amacına rahatlıkla ulaşabilir. Siyaset kendini ateşe atıp milleti koruyan bir kurum olursa değer taşır. Mecliste grubu olan siyasi partiler de bu hassasiyetle yekûnde 420 Milyon Tl’lik bu seçim yardımını aziz milletimizin hizmetine sunmalıdır.
Bazı belediyelerin hesaplarına bloke konulması suretiyle toplumsal dayanışmaya katkıda bulunmalarının önünü kesmek böyle bir mücadelenin içerisinde mukavemetimizi zayıflatır. Hükümetimiz belediyeler eliyle toplanan bu yardımların şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde sahiplerine ulaştırılmasına öncülük etmelidir. Meselenin siyaset üstü olduğu unutulmadan yönetim cihazını elinde bulunduranlar bu dayanışmayı en üst düzeye çıkarmak mecburiyetindedir. Ayrıca dayanışma kültüründen habersiz, düşenin dostu olmayı bırakın hem ona hem kaldırana tekme vurmaya çalışanlarda aziz Türk milleti önünde hesap vereceklerdir. Cumhurbaşkanlığımız başta olmak üzere belediyelerimizin de katkı sunduğu bu sürecin birliğimiz ve beraberliğimizi zirveye çıkaracağını ümit ediyorum. Biz bize yeteriz!
Son olarak çağrım aziz milletimizedir. Sürecin ciddiyetini unutmadan, zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmayalım. Bilgi kirliliğini en aza indirmek için devletimizin açıkladığı bilgiler haricinde sosyal medyadaki yazılıp çizilenlere itibar etmeyelim. Allah’ın izniyle ülkemiz bu süreci en az zararla atlatacak ve Covid-19’la mücadele sınavını da başarıyla verecektir.
“Sizin şer bildiklerinizde hayır vardır.” İlahi emrinin kuşatıcılığında Yüce Rabbim’den bir an önce bu derdin dermanını bizlere vermesini niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.