Dünyaya hızla yayılan koronavirus salgını tedbirleri kapsamında ülkemizdeki 2 milyonu aşkın işletmenin yarısı kepenk kapatmak zorunda kalmış durumda. 

Gıda ve sağlık gibi bazı sektörler hariç geride kalan işletmelerin de bugünlerde cirosu neredeyse yüzde 80-90 oranında azaldı; hatta günü siftahsiz kapatan esnafların sayıları da oldukça çok. Kepenk kapatan ya da iş yapamayan çoğu işletme, çalışanlarını ücretsiz izne göndermiş durumda. 

Ölümcül salgından dolayı ülkemiz ve dünya çok zor bir dönemden geçiyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi Çin'den dünyaya yayılan yeni tip koronavirus ekonomide çok derin yaralar açtı ve açmaya da devam ediyor. 

Ancak koronadan kaynaklı bu sıkıntıyı aşmak da mümkün. 
Bunun yolu da belli. Tek yumruk olur büyük bir dayanışma örneği gösterirsek çabuk toparlayabiliriz. Onun için vakit fedakarlık vaktidir. Vakit ayrışma değil dayanışma vaktidir. Vakit sende olanı olmayanla paylaşmanın vaktidir. Vakit herkesin elini taşın altına sokma vaktidir. Koronadan ötürü kaynaklanan ekonomik krizi; ancak bu yolla daha kolay bir şekilde aşabiliriz.

İş yapamayan esnafın aklında "Kiramı ve faturalarımı nasıl ödeyeceğim?" soruları var. 

Tam da bu konuda Ankara'nın Pursaklar ilçesindeki bir esnaf teşkilatı, hem krizin yıkıcı etkisini azaltmak hem de salgın nedeniyle iş yapamaz hale gelen esnafı ayakta tutabilmek için Türkiye'ye örnek olacak bir kampanya başlattı. Kampanyanın ismi: "Esnafa kira indirimi kampanyası." 

Pursaklar Esnafları Koruma ve Yardımlaşma Derneği (PURESDER) tarafından başlatılan kampanya kapsamında görüşülen dükkan sahipleri ya 2 aylık kira alacağından vazgeçiyor ya da 2 ay boyunca kira alacağının yüzde 50'sini almamayı taahüt ediyor. Böylelikle korona mağduru esnafın bir nebze olsun rahat bir nefes alması sağlanıyor. 

Ben de bu örnek kampanyayı yakından takip ediyorum. Bu kampanyanın Türkiye genelinde uygulanmasının yerinde bir davranış olacağına inanıyorum. Devletin esnafa vereceği destek ve bazı konulardaki kolaylıklar ile özellikle küçük esnafımızın bu günleri çok fazla etkilenmeden atlayacağını düşünüyorum. 

Bu kampanyanın Türkiye'ye yayılması ancak gönüllü STK'lar sayesinde olacaktır. Bu süreçte devletimizin yetkili kurumları ve bölgedeki STK'lar işbirliği yapar, dükkan sahipleri fedakarlık gösterir, elektrik, su, doğal gaz faturaları da birkaç ay gelmez ise hiçbir esnafın batmasına şahit olmayız. İnanın biraz fedakarlık gösterir, dayanışma örneğini en iyi şekilde sergilersek kaldığımız aynı yerden devam edebiliriz. 

Devletimize güvenelim, esnafımızı düşünelim, bu zor günlerin de geçeceğini bilelim yeter. Unutmayalım ki özellikle bu süreçte Yunus Emre'nin dediği gibi "Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz."

*
Koronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet hastalara ise acil şifalar diliyorum. Salgının yayılmasını önlemek için de mutlaka "evde kal" çağrılarına uymalıyız, zorunlu olmadıkça evden çıkmamaya özen göstermeliyiz. 

*
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş, bu süreçte takdirlik işlere imza atıyor. Evde kalan, geliri olmayan, tenceresi kaynamayan vatandaşı düşünerek belediyenin tüm imkanlarını seferber etti, etmeye de devam ediyor. Yaptıkları çalışmalar gördüğüm kadarıyla örnek de alınıyor. Helal olsun Mansur Başkan.