Virüs saldırısı için hazırlıklı olunması mücadelede yapılacakları zamanında ortaya koyan, çözüm üreten, Bilim Kurulunun Dünya Sağlık Örgütü dahil ilgili bütün taraflarla yaptığı çalışmalar sonunda sunduğu öneriler isabetli çözümlere vesile olmuştur. 
Milletimiz, sağlıkçılarımızı, sağlık bakanımızı ayakta alkışlamışlardır. Alkışı hak eden sağlık çalışanlarımız da tehlikenin göbeğinde gösterdikleri  gayret fedakarlıktan gurur duyduğumuzu ilan ettik. Bu gayretleri dünyaya örnek olmuştur.  
Şehir hastanelerine hastaları nereden bulacaksınız, bomboş, bu kadar büyük hastanelere ne gerek var diyen kesime rağmen ne kadar isabetli kararların alındığını hatta yeni yeni hastanelerin yapılması ileriyi görmenin en güzel örneği.
Hazırlıklar ve hastaneler konusunda Avrupa dahil çok ülke sınıfta kalmıştır. Gözümüzde büyüttüğümüz ülkeler hastane yetersizliğinden şehirlere büyük sahra çadır hastaneleri kurmuşlardır. 
Türkiye’de ölüm vakası yüzlerle konuşulurken ileri geçinen ülkelerde binlerle ifade edilmektedir. 
Türkiye her alanda olduğu gibi devlet – halk kaynaşması sayesinde uygulamalar saat gibi çalışmaktadır. 
Sağlık tedavisiyle ilgili malzememiz bize yettiği gibi zorda kalan ülkelere de yardım olarak veriyoruz. Yardım ettiğimiz ülkelerden biri İtalya’ya tıbbi yardım teslim alan İtalya Bakanı:
-Bunu hiç unutmayacağız. 
Demiştir.
Yaradılanı Yaradan’dan dolayı seviyoruz. İnsani görevimizi icraatla gösteriyoruz.
İtalya hem sömürüp hem de Fas, Tunus gibi ülkelerde mazlumları katletmiştir. Bu vesileyle tarihe mal olmuş büyük komutan Ömer Muhtar’ı rahmetle anıyoruz.
Bizde yaşatma var.
Aile hekimlerinin telefonla arayarak ilaç dahil herhangi bir ihtiyacımızı sorması, izole olmuş günlerde evdeyken araması devletin kurumlarının halkın yanında olduğunu göstermektedir. 
Jandarma, 65 yaş üstü ailelerin bahçesinin ağaçlarını budayarak, tarlasını traktörle sürerek, hayvanının samanını tedarik ederek topyekûn Türkiye’m milletiyle devleti bir aile olmuştur. Bunları yaşayan dedeler, ebeler büyük bir heyecanla ‘Bugünleri gösteren Allah’ıma binlerce şükürler olsun.’ diye dua etmektedirler.
Eskiden jandarmayı kapısında gördüğünde dünyası yıkılanlar, bugün jandarmayı kapısında gördüğünde uzun zaman kapısına gelmeyen öz evladı gelmiş gibi sevinçten duaları arka arkaya sıralamakta bazılarında da bugünü gösteren Rabb’ine şükretmektedirler. Nereden nereye… Yedi aylığım, beş aylığım, üç aylığım gibi devletin zirvesi, arkasından TBMM dahil bütün kurumları odalar, sendikalar, iş adamları topyekûn milletimiz biz de buradayız diye kampanyaya sahip çıkmıştır. Milletimde yardım edenle alacakların kaynaştığı tarihe geçen bir hadise olmuştur. Bu hareket dalga dalga büyüyerek ülke sınırlarımız dışına taşmıştır. Örnek olmuştur. 
Fransa ve İspanya daha sonra da Almanya da bağış kampanyası başlatmıştır. 
Suriye’nin başındakiler, Türkiye’yi tökezletmek isteyenler, mazlumlara gaz bombası atanlar, denizlerde boğulsun diye botları patlatanlar gibi ülkemi istemeyenler ile sanal dünyada ülkemin ayağa kalkışına, mazlumlara, yetimlere çare olmasına karşı çıkanları anlayamıyorum. Gün birlik, dayanışma, kardeşlik günüdür.